| Bir sayıya oynarsın. Seçtiğin sayıda durursa koyduğunun 36 katını alırsın. | Open Subtitles | راهن على عدد إذا يهْبط عليه, ترْبح رهانك ست وثلاثون مرة |
| Böylece uzun bir süre boyunca bu modeller üzerinde çalıştım. Çok sayıda robota bunlardan yerleştirdim. | TED | لذلك عملت لوقت طويل على هذه النماذج و قمت بتطبيقها على عدد من الروبوتات |
| Dolapların çoğunun çift sayıda böleni var, ki düşününce mantıklı çünkü bölenler çiftler hâlinde gelirler. | TED | أغلب الخزائن تحتوي على عدد زوجي من العوامل، وهذا منطقي لأن العوامل طبيعياً تتجزأ لأزواج. |
| Böylece, onu bir kaç domuzda denediler, ve domuzlardan hiç biri ölmedi. | TED | لذلك، جربوا ذلك على عدد قليل من الخنازير، و لم يمت أحدها. |
| Göç hakkında nasıl toplumsal müzakere yaparız, en azından kaç kişi ülkeye giriyor ya da ülkeden çıkıyor bilemiyorsak. | TED | كيف يكون لدينا نقاش عام حول الهجرة إذا لم نتفق على الأقل على عدد الناس الداخلين والخارجين من البلاد؟ |
| Üniversiteler imtiyaz ve tanıtım sistemlerini akademisyenlerin yayın sayısına göre inşa ederler. | TED | يعتمد نظام الجامعات في التوظيف والترقية على عدد مرات النشر لهذا الباحث. |
| Şimdi, bir çıkarırsak, ilk haneden sonra kaç tane sıfır-olmayan hanenin bulunduğunu buluruz - örneğimiz için, iki. | TED | إن قمنا الآن بطرح 1، فسنحصل على عدد الأرقام ما عدا الصفر التي تلي الرقم الأول وهما رقمان في مثالنا. |
| Neden? Çünkü az sayıda gemi ve şamandıraya dayanıyor. | TED | لماذا؟ لاعتمادها على عدد قليل من السفن والعوامات. |
| Mahkumlara çok sayıda gardiyan verilmesi konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | اصر على عدد كبير من الحراس بالنسبة للسجناء |
| Başkan açıklamasının sonunda belli sayıda soruya cevap verecek. | Open Subtitles | فيختامالبيان.. سيجيب الرئيس على عدد محدد من الأسئله |
| Durum ne olursa olsun sıradan insanların sonsuz.... ...sayıda şansları olmaz. | Open Subtitles | الناس العاديون لا يحصلون على عدد لا ينتهي من الفرص مهما كان الوضع, وذلك أنت تماما 642 00: 27: |
| Olayın belli sayıda oyuncu tarafından devreye sokulmuş olması da mümkün. | Open Subtitles | ربّما الحدث يُقدح وقوعه بناءً على عدد اللّاعبين المتواجدين هنا. |
| Deodorant gibi bitmeden belli sayıda sıkabilirsin... | Open Subtitles | الأمر مثل علبة من مُزيل العرق،أتعلمين؟ يُمكنكِ أت تحصلي على عدد محدود من البخات منه |
| ...sadece bir kaç meyhaneye sınırlı sayıda veriliyormuş. | Open Subtitles | الا انه يتم توزيعها على عدد معين من الحانات |
| Çünkü sana söylemeliyim ki bir kaç kez fırsatım oldu. | Open Subtitles | لأن دعني أخبرك، لقد حصلت على عدد قليل من الفرص. |
| Bir yılda kaç dakika olduğuna böldüğümüzde her dakika için üç yeni makaleye tekabül ediyor. | TED | لنقسم هذا على عدد الدقائق في السنة، وستحصلون على ثلاث أوراق بحثية كل دقيقة، |
| Otobiyografik sayının her hanesi, sayı içerisinde o pozisyona tekabül eden hanenin kaç kez oluştuğunu belirtir. | TED | كل رقم مفرد من أعداد السيرة الذاتية يدل على عدد المرات كل رقم مفرد يعبر عن الموقع الذي يظهر به ضمن سلسة الأعداد. |
| Bunu kalan yıl sayısına bölersek yıllık ortalama 11 milyar ton CO2 bütçemiz olduğu ortaya çıkar. | TED | وان قسمنا هذا على عدد السنوات, سيكون المتوسط لدينا 11 مليار طن من غاز ثاني اوكسيد الكربون سنويا. |
| Çin'de büyük şehirlerde sokaktaki araç sayısına kısıtlama vardır. | TED | في المدن الصينية الكبرى، فإنهم يفرضون حصصا على عدد السيارات في الشوارع. |
| Savunma Bakanlığında var olduğunu söylediğim komünistlerin sayısına karar verebilirsek çok daha mutlu olacağım. | Open Subtitles | سأكون مرتاحاً أكثر .. لو استقرينا على عدد محدد للشيوعيين الذين أعرف بوجودهم فى وزارة الدفاع .. |
| Birincisi dışında bütün haneleri toplarsak - hatırlayın, sıfırlar toplamı yükseltmez - dizi içerisinde kaç sıfır-olmayan hanenin ortaya çıktığını buluruz, en baştaki hane de dâhil. | TED | إن قمنا بجمع كل الأرقام معًا ما عدا الرقم الأول- وتذكر أن الأصفار ليس لها تأثير على عملية الجمع- فسنحصل على عدد الأرقام غير الصفر ضمن العدد ككل، بما فيها الرقم الأول. |