Her an yola çıkabiliriz. Hey, dostum. Atwater avukat için bir adres bulmuş. | Open Subtitles | من الممكن أن ننسحب في أي وقت اتواتر حصل على عنوان لذاك المحامي |
Beverly Hills. Amanda Hunsaker'in yemek fişinde bir adres bulduk. | Open Subtitles | بيفرلي هبلز ، لقد حصلنا على عنوان في بطاقه اماندا الالكترونيه |
İçeri buyurun. Bakalım sizi yönlendireceğim bir adres bulabiliyor muyum? | Open Subtitles | تفضلي بالدخول وسأرى إن أمكنني العثور على عنوان توجيهي |
Ancak bir I.P. adresinin olması demek, I.P. adresi olan diğer bir veriye bağlanabilmesi demektir. | TED | ولكن وجود عنوان تعريفي يعني أنه يمكن أن تتصل بأي بيانات أخرى تحتوي على عنوان تعريفي. |
Belki seri numarasından geçerli bir fatura adresi bulabilirim. | Open Subtitles | ربما أستطيع أن أحصل لك على عنوان المشتري |
Bu bölgeyi araştır ve L.J. Moore'un adresini bul bana. | Open Subtitles | تحقق من دائرة شؤون المحاربين القدامى. وأحصل على عنوان لـ(أل جاي مور). |
Ekiptekilere mesaj atıp Diaco'dan Remy Hyde'ın adresini bulmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | انا سأوصل رسالة للفريق و أطلب من دياكو العثور على عنوان ريمي هايد |
Logan'dan Jose'nin adresini aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على عنوان خوسييه من لوغان |
Yani, birileri benim kardeşimin bilgisayarını izliyormuş.Trojanlarını kırdığımı sanıyorum, ve bir adres buldum. | Open Subtitles | شخص ما كان يراقب حاسب شقيقتى أعتقد أننى نجحت بإختراق برنامجهم التجسسى و حصلت على عنوان |
Eğer kutunun üzerindeki mürekkebi kaldırabilirsen bir adres bulabilirsin. | Open Subtitles | رفع الحبر من الحقيبة، نتمكن من الحصول على عنوان. |
Çözücüler uçup gittikten sonra kalanları ultraviyole lamba altında okudum ve bir adres buldum. | Open Subtitles | بعد تبخر المذيبات، قرأت بقايا تحت مصباح الأشعة فوق البنفسجية. أنا حصلت على عنوان. |
Bilgisayarınıza bir adres gelecek. | Open Subtitles | سوف تحصل على عنوان على جهاز الكمبيوتر لديك |
Tamamını açmış değilim ama bir adres çıkarmayı başardım. | Open Subtitles | أقصد أنني لم أستطع فتح جميع محتويات الملف لكنني حصلت على عنوان |
Ve aslında, birisine biraz baskı yaptığım zaman, bir adres aldım ve aradım, ...biriyle konuştum mu, mesaj mı bıraktım hatırlayamıyorum ama ertesi gün aradığımda numara değiştirilmişti. | Open Subtitles | وفي الحقيقة ، عندما ضغطت على أحدهم ، حصلت على عنوان . واتصلت بهم ولا اتذكر إن كنت حادثت شخصا أم تركت رسالة |
Elimizde bir adres var. Özel tim yolda. | Open Subtitles | لقد تحصلنا على عنوان و فرقة الأقتحام في طريها إليه |
Princeton'daki bu adresi almam çok garip oldu. | Open Subtitles | كان غريباً عندما حصلت على عنوان جامعة برينستون |
Bilgisayarda bir adresi bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تستخدم الكمبيوتر و تعثر على عنوان |
Belalı okul.Ev adresi verebilirmisiniz? | Open Subtitles | مدرسة قاسية. حصلت على عنوان للسكن لي بعد؟ |
IP adresi için hâlâ mahkeme emrini bekliyorum. | Open Subtitles | آسف، يا رجل، أنا ما زلتُ أنتظر التفويض للحصول على عنوان الـ آي بي |
İç Güvenlik dosyasına bak ve bana Dwight Ford'un adresini getir. | Open Subtitles | أسحبي ملفات الأمن الوطني و... ؟ أحصلي على عنوان (دوايت فورد).. |
Bodhi Andros'un adresini bulduk. | Open Subtitles | عثرنا على عنوان (بودي أندروس) |
Şartlı tahliye memurundan Freeman'ın adresini aldım. | Open Subtitles | ضابط الإفراج المشروط، وحصلت على عنوان فريمان. |
Logon'ın adresini alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | يمكن أن احصل على عنوان لوغان من فضلك؟ |
Eric, Monica Lee'nin adresini buldu. | Open Subtitles | لقد حصل "إيريكـ" على عنوان " مونيكا ليي " |