"على فرض" - Traduction Arabe en Turc

    • varsayarsak
        
    • varsayıyorum
        
    • uzuvları keserken
        
    Canlı olduklarını varsayarsak zanlı onları nasıl kontrol altında tutuyor? Open Subtitles على فرض انهم احياء كيف يستطيع هذا الجاني السيطرة عليهم؟
    Yaşın ve kilon hakkında söylediklerinin doğru olduğunu varsayarsak, kalp atışların ortalama dakikada 70 kadar olmalı. Open Subtitles على فرض أنك ستخبرنا الحقيقة بخصوص عمرك ووزنك معدّل نبضات قلبك و هو مرتاح
    Önce kendimizi yok etmediğimizi varsayarsak güneş sisteminin sonuna kadar yaşayabiliriz. Open Subtitles على فرض أننا لم ندمر أنفسنا قبل هذا الوقت نحن نستطيع العيش بعد أن تنتهى الطاقة الشمسية
    Şimdi, Duffy'ye gidecek kadar akılsız olmadığını varsayıyorum. Open Subtitles والآن على فرض أنه ليس غبياَ ما يكفي لمقابلة " دافي "
    O esnada öldürülmediğini varsayıyorum. Teşekkür ederim, Sayın Hâkim. Open Subtitles على فرض أنه لم يقتل في العملية
    Yalan söylemediğini varsayıyorum. Open Subtitles على فرض أنّه لا يكذب
    Görünüşe göre, katil uzuvları keserken, kurbanın... tamamen ayık olmasını istemiş. Open Subtitles على فرض ان القاتل اراد الضحية واعية تماما اثنار عملية التقطيع
    İkimizin de finallerden A alacağını, varsayarsak yüzde üç farkla okul birincisi oluyorsun. Open Subtitles على فرض إجتيازنا للنهائيات، فيبدو لي أنك ستفوز و تلقي كلمة الختام بمقدار 3 على مائه من النسبه المؤيه
    Düğünle ilgili bütün eğlencelere katılacağını varsayarsak... Open Subtitles على فرض أنّ بيننا اتّفاق على أنّكِ ستحضرين جميع الاحتفالات المتعلّقة بالزفاف
    Dönorunuzun çapraz testten ve oral glukozamin testlerinden sorunsuz olarak geçtiğini varsayarsak... Open Subtitles على فرض أن المتبرع سينجح في اختبار التوافق واختبار الجلوكوزامين بدون أيّة مشاكل بالطبع ستفعل، إنّها ابنتي
    Doğru söylediğini varsayarsak, White ya SIM kartlarını buldu ya da paniğe kapıldı ve ötmeye başlamadan onu ortadan kaldırmaya kalkıştı. Open Subtitles على فرض أنها تقول الحقيقة إما أن " وايت " وجد الشرائح أو أصيب بالذعر وحاول قتلها
    Tabii oyun derken bunu demek istediğini varsayarsak. Open Subtitles على فرض ان هذا هو المقصد من "اصبع" و"بِركة"
    Hedefin Flynn olduğunu ve olayın suikast olduğunu varsayarsak tetikçi, Flynn'in arkasından ön kapıdan içeri girdi. Open Subtitles على فرض أن(فلين) هو الهدف و أنها عملية اغتيال مطلق النار تبع (فلين) إلى الباب الأمامي
    böyle bir şeyi istediğini varsayıyorum. Open Subtitles على فرض أنك تريدها
    Temizlenmediğini varsayıyorum. Open Subtitles على فرض بأنه لم يدمر بالأساس
    Ölmediğinizi varsayıyorum tabii. Open Subtitles على فرض أنك لم تموتي
    Görünüşe göre, katil uzuvları keserken, kurbanın... tamamen ayık olmasını istemiş. Open Subtitles على فرض ان القاتل اراد الضحية واعية تماما اثنار عملية التقطيع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus