O anda her şeyi kaybetmek üzere olduğunu anladın. | Open Subtitles | وكانت تلك اللحظة التي أدركت بأنك على وشك خسارة كل شيء |
Aile işini de kaybetmek üzere. | Open Subtitles | ،خسر والده ومنزله وهو على وشك خسارة تجارة العائلة |
Paramı kaybettim, babamı kaybettim ve şimdide hayallerimi kaybetmek üzereyim. | Open Subtitles | لقد خسرت أمواري ووالدي، والآن أنا على وشك خسارة حلمي. |
Önemsediği her şeyi kaybetmek üzereydi. | Open Subtitles | إذاً، قائدكم... كان على وشك خسارة كل ما كان يهتم به. |
Pekâlâ çocuk, bir sürü süt dişini kaybetmek üzeresin. | Open Subtitles | حسنا ايها الصبي انت على وشك خسارة الكثير من اسنانك |
Evet, malını varlığını kaybetmenin eşiğinde olan çaresiz bir kadın. | Open Subtitles | -أجل، إنّها امرأة يائسة على وشك خسارة ثرواتها. |
Herşeyimizi kaybetmek üzereyiz, ve bu benim suçum, en azından dene. | Open Subtitles | نحن على وشك خسارة كل شيء، وكل هذا بسببي، الا تستطيع المحاولة. |
Genelde bir adam her şeyi kaybetmek üzereyken kendisi için en çok önem arz eden şeyin ne olduğunu fark eder. | Open Subtitles | عادةً ، عندما يكون الرجل على وشك خسارة كل شيء يُدرك حينها الشيء الأكثر أهمية بالنسبة له |
Öldürme sıklığı da takıntılı olduğu kişiyi kaybetmek üzere olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | و سرعة تكرار القتل تشير الى انه على وشك خسارة تلك الانسانة المهووس بها |
Ve en çok da bahsi kaybetmek üzere olman hoşuma gitti. | Open Subtitles | ويعجبني جدًّا أنّك على وشك خسارة هذا الرهان. |
Joey Giordello... şampiyonluk unvanını Kasırga Rubin Carter'a kaybetmek üzere. | Open Subtitles | جوي جيارديلو على وشك خسارة اللقب ليفوز به روبن " العاصفة " كارتر |
İki dostumu kaybetmek üzereyim. | Open Subtitles | أنا على وشك خسارة صديقين جيدين |
Yani sevdiğim birini kaybetmek üzereyim. | Open Subtitles | أنا على وشك خسارة شخص أحبه |
Katrina isini kaybetmek üzereydi ama ondan önce Gault ölürse koleksiyonu sattigi için komisyon alacakti. | Open Subtitles | كانت (كاترينا) على وشك خسارة وظيفتها، لكن لو مات (غولت) أوّلاً، فإنّها ستحصل على عمولة بيع المجموعة. |
İşini kaybetmek üzeresin. Hiç tedirgin görünmüyorsun. | Open Subtitles | انتي على وشك خسارة دخلك ولا تبدوا عليك مظاهر القلق |
Arabanı kaybetmek üzeresin! | Open Subtitles | انت على وشك خسارة سيارتك |
- Hayır. Bütün bunları kaybetmek üzeresin, Myka. | Open Subtitles | -كلا، أنتِ على وشك خسارة كلّ هذا يا (مايكا ). |
- Gözlemlerime göre karını kaybetmenin eşiğinde olabilirsin. | Open Subtitles | فإنني أظن أنك على وشك خسارة زوجتك |
Sırf Angela senden daha zeki diye elimizde avucumuzda ne varsa kaybetmek üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك خسارة كل شئ لإن أنجيلا كانت أذكى منك |
Kelleni kaybetmek üzereyken sakalın için endişelenmen ne kadar iyimserce. | Open Subtitles | تبدو إيجابياً بعض الشيئ... لتقلق بشأن شاربك في حين أنّك على وشك خسارة رأسك. |