Karına odaklanmalısın. | Open Subtitles | الشئ الذي يجب عليك التركيز عليه هي زوجتك |
Bebek projesine başlamadan önce Lily projesine odaklanmalısın. | Open Subtitles | أسمعي،يجب عليك التركيز على نفسك،قبل التركيز على الأطفال وإنجابهم |
Lavonne, iç şunu. Müziğe odaklanmalısın. | Open Subtitles | لأفون اشربيه يجب عليك التركيز بـ الموسيقى |
İyi olana odaklan kötü olana değil. | Open Subtitles | عليك التركيز على الجيد . على الشيءالواحد |
Siz, yeteneğinizin sizi yarı yolda bıraktığı anlara odaklanıyorsunuz lakin potansiyel tam bu anda. | Open Subtitles | عليك التركيز باللحظة الحاسمة ..عندما تخذُلك قدرتك الرائعة لكن الإمكانية موجودة هناك وبكل وضوح |
Şu anda aklına odaklanman gerek. Kontrol etmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | بالوقت الراهن عليك التركيز والإلمام بزمام نفسك |
Bu işte kendi alemine odaklanmalısın ama günün sonunda garsonluktan çok daha iyidir. | Open Subtitles | عليك التركيز عليه طوال اليوم لكن في نهاية اليوم تبا للعمل |
Flört etmek yerine beni çekmeye odaklanmalısın. | Open Subtitles | كان عليك التركيز على تصويري بدلاً من المعاكسة |
Şimdiye ve gelecekte olacaklara odaklanmalısın. | Open Subtitles | عليك التركيز في الحاضر وماذا يخفي لك المستقبل |
Gitmek istediğin yere odaklanmalısın bu yüzden. | Open Subtitles | لذا عليك التركيز على المكان الذي تريد الذهاب إليه |
Ama şu anda sağlığını geri kazanmaya hayatını geri almaya odaklanmalısın. | Open Subtitles | ولكن الآن عليك التركيز على تعافيك واستعادة حياتك |
Önce iyi avukat olmaya odaklanmalısın. | Open Subtitles | لكن يجب عليك التركيز على أن تصبحي محامية بارعة أوّلاً |
Belki de planım için yararlı olduğunu kanıtlamaya odaklanmalısın. | Open Subtitles | ربّما عليك التركيز على إثبات أهمّيتك الجوهريّة لخطّتي. |
Şimdi odaklan. | Open Subtitles | إذا خسرت أي سباق اخر سوف ننتهي سوف نخسر. عليك التركيز. |
Sen diğer taraftan, şuanki ve gelecekteki düşmanlarına odaklan. | Open Subtitles | أنت في المقابل عليك التركيز على العدو الحاضر والمستقبل |
Sen onun içindeyken nasıl hissettiğine odaklan. | Open Subtitles | عليك التركيز على كيف يكون شكل الشعور وأنت داخلها |
Bunun gibi karanlıktayken duyma yetinize odaklanıyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن يتوجب عليك التركيز على السمع عندما يكون في ظلام دامس مثل هذا. |
Gündemdeki konuya odaklanman gerek, yani alacağın yeni kalbe. | Open Subtitles | عليك التركيز على مشكلتك والتي هي الحصول على قلب جديد |
Madalya kazanmak istiyorsan odaklanman gerek. | Open Subtitles | عليك التركيز إذا أردّت الفوز بوسام |
Şu anda tenise odaklanman gerek. | Open Subtitles | عليك التركيز على التنس حاليا |