| Buna başkasının kanı bulaşmış ama bu sizi rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | هناك دمّ رجل آخر عليه ولكن يبدو أنك لا تهتم |
| Aslında size Feynman ile olan bağlantım ve onun nasıl biri olduğu hakkında anlatacağım başke şeyler de vardı, ama görüyorum ki sadece bir dakikam kalmış. | TED | لقد كان لدي الكثير لاحدثكم عنه عن علاقتي مع فينمان وما كان عليه ولكن كما ارى بقي لدي نصف دقيقة |
| Yani bir yandan, geldiğimiz yer gerçekten inanılmaz, ama gelecekte ne gibi kayalara çarpacağımızı kim bilebilir. | TED | لذا في جهة ما ، انه فقط من غير المعقول ان ماحصلنا عليه ولكن من يعلم ما هو نوع المعوقات التي سنجدها في المستقبل |
| Deniz onun için üzgündü ama deniz olmaya devam etti. | TED | حزن البحر عليه ولكن استمر في كونه بحراً. |
| Hayır, kontrol etmeyeceğim ama belki belli bir hedefe yönlendirebilirim. | Open Subtitles | لا ، لا أستطيع السيطرة عليه ولكن لا أعرف ، ربما أستطيع توجيهه |
| Onu bulamıyorum; ama eğer NOC listesinin bende olduğunu öğrenirse o beni bulacaktır. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أعثر عليه ولكن لو علم أنني أملك القائمة فسوف يعثر علي هو |
| Biliyor musun onu tanıdığım kadarıyla tecrübelerime dayanarak asla onu bu kadar yeniden yaratıp düşünmedim, ama bu oldukça yakın gözüküyor. | Open Subtitles | لم أتصوّر أبداً أنه قادر على اعادة صنع تجربة التعرف عليه ولكن هذا قريب للغاية. |
| Ve gidip 'Merhaba!" diyecektim ama sonra sana benzediğini pek önemsemiyor olduğunu farkettim. | Open Subtitles | وكنت سأذهب و أسلم عليه ولكن أدركت أنه لا يبالي بالشبه بينكما |
| Ve gidip 'Merhaba!" diyecektim ama sonra sana benzediğini pek önemsemiyor olduğunu farkettim. | Open Subtitles | وكنت سأذهب و أسلم عليه ولكن أدركت أنه لا يبالي بالشبه بينكما |
| Onu almak istiyor ama Schiller yerini söylemiyor. | Open Subtitles | يريدينا ان نحصل عليه .ولكن شيلر لن يعطى الموقع |
| Sen, her türlü acıyı hakettin, ama karın ve oğlun etmedi. | Open Subtitles | أنت تستحق كل الألم الذي يمكن أن تحصل عليه ولكن زوجتك وطفلك لا يستحقون هذا |
| Olayı büyütme niyetinde değilim ama, birisi kırdı. | Open Subtitles | كسر نافذة المحطة إلاذاعية. انا لا اتهمه او اضع شيء عليه ولكن شخص ما كسر النافذة. |
| İlk etapta başı çekmesi lazım, tıpkı üzerinde çalıştığımız gibi, ama bir konu daha var. | Open Subtitles | يجب أن تفعل ما تدربنا عليه ولكن , مازال هناك شئ أخر |
| Fena bir iş değil. Alışmaya çalışıyorum ama bahşişler iyi. | Open Subtitles | انه ليس عملاً سيئاً،اني اعتاد عليه ولكن البقشيش رائع |
| Bana ters gelen şeylere tolerans göstermek için çabalıyorum... ama bu insanların kültürüne göre, kadınlar gözden çıkarılabilir. | Open Subtitles | أبذل جهداً للتسامح مع ما لا أوافق عليه ولكن ثقافة هؤلاء الناس تبيح لهم التخلص من النساء عند الحاجة |
| Ne yazık ki, bayan, nasıl göründüğünü bilmiyorum ama bu rakam ciro edilemez. | Open Subtitles | حقاً سيدتى انا لا اعرف ما تبدين عليه ولكن هذا المبلغ غير قابل للتفاوض بالمناسبة ، لديكِ 24 ساعة فقط |
| Bunu ateşleyen adamı öldürmesi gerekirdi. ama Mac'in kolundan çıkardık. | Open Subtitles | يفترض بهذه ان تقتل من تطلق عليه ولكن اخرجناها من يد ماك |
| Kasedi bulduğumuzda oldukça kötü durumdaydı. ama doğrulamayı başardık. | Open Subtitles | الشريط كان بحالة سيئة عندما عثرنا عليه ولكن أستطعنا تعديلة |
| Kesinlikle haklısın. İşini bitirme konusunda değil ama olanları ona açıklayayım. | Open Subtitles | أنت على حق ليس فى موضوع القضاء عليه ولكن ربما على أن أذهب وأشرح له |
| Araştırıyorum ama bu adamla ilgili hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنا أعمل عليه , ولكن لم يصلني شيء لهذا الرجل |