- Müteahhitlerle buluşmam lazım. | Open Subtitles | عليّ مقابلة المتعاقدين |
Şimdi gideyim ama Ali'yle buluşmam lazım. Geç kaldım bile, ararım seni olur mu? | Open Subtitles | أستئذنك، عليّ مقابلة (ألي) فإنّي تأخرت عليها بالفعل، سأتصل بك. |
- Biriyle görüşmem gerekiyor. - Kutlama yaparız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ـ يجب عليّ مقابلة أحد ـ ظننت إننا كنا سنحتفل |
Gitmemiz lazım, Avukatlarımla görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نذهب، يتحتم عليّ مقابلة محاميّ |
- Hayır, biriyle buluşmam gerekiyor. | Open Subtitles | ـ كلا، عليّ مقابلة شخصاً مــا |
Aslında Barış Elçileri Merkezi'nde Lisa ile buluşmam gerekiyor. | Open Subtitles | -في الحقيقة، عليّ مقابلة (ليسا ). -في مركز سفير السلام . |
Ayağımda terden pişik oluştu ya da başkanla buluşmalıyım gibi bahaneler uyduruyordum. | Open Subtitles | كنت أختلق أعذار مثل عندي طفح جلدي متعرق بسبب الحذاء أو عليّ مقابلة الرئيس |
Şimdi Peter ile buluşmam lazım. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}(عليّ مقابلة (بيتر |
Newman'la buluşmam lazım. | Open Subtitles | عليّ مقابلة (نيومان) |
Newman'la buluşmam lazım. | Open Subtitles | عليّ مقابلة (نيومان) |
- Efendim, bugün Jake'le görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | -سيّدي، عليّ مقابلة (جايك) لاحقًا . -لمَ؟ |
Bak, Bugün ev sahibi misafircilik oynayacak zamanım yok, Cady ile buluşmalıyım. | Open Subtitles | إستمع, ليس لديّ وقت للعب الورق اليوم (يجب عليّ مقابلة (كايدي |
Bak, birisiyle buluşmalıyım. | Open Subtitles | اصغ، عليّ مقابلة أحدهم الآن |