Bunda bir orjinallik kalmadı ki, Bay Heep. Ne acıdır ki, bununla yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | لم يعد هناك أصالة في العالم هذه حقيقة حزينة علي أن أعيش معها |
Bu doğru olabilir ama ömrümün sonuna kadar bununla yaşamak zorundayım özgür bir adam olsam bile. | Open Subtitles | ربما هذا صحيح لكن علي أن أعيش مع هذا الذنب لبقية حياتي على الرغم من أنني سأكون رجل حر |
Hayatımın sonuna kadar bir gerzek gibi yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | علي أن أعيش بقية حياتي هارباً ترجمة: |
Hayatımın tamamını bir mil karelik çentikli sahil şeridinde yaşamak zorunda kalmadığım için çok rahatladım. | Open Subtitles | لقد ارتحت كثيراً حينما علمت أنه لايتوجب علي أن أعيش حياتي كلها على مسافة ميل واحد مربع من ساحل مضرّس |
Ne yaptığımı, ne ile yaşamak zorunda olduğumu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرفين ما فعلت و ما علي أن أعيش معه |
Artık kendim için diil başkaları için yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | علي أن أعيش الآن للآخرين ليس من أجلي . |
Hayatımın sonuna kadar bir gerzek gibi yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | علي أن أعيش بقية حياتي هارباً |
Eğer ben kahvesiz, alkolsüz ve chow meinsiz* yaşamak zorunda kalsaydım, | Open Subtitles | لو كان علي أن أعيش بدون القهوة، والمشروب، والنودلز |
Vicdanımla yaşamak zorunda kalırım bu ben artık Jane Eyre olmayana kadar ruhumu yer bitirir birlikte olmaya güceneceğiniz bir metres olurum. | Open Subtitles | علي أن أعيش بما يملي علي ضميري والقيام بهذا سوف يبدد روحي إلى أن أكون شخصاً آخر وأبقى العشيقة الوضيعة التي ستحتقر البقاء معها |
Babam evde yaşamak zorunda olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | والدي يقول أنه علي أن أعيش في البيت |