"علي التفكير" - Traduction Arabe en Turc

• Düşünmem gerek
• düşünmek zorundayım
• düşünmeliyim
• Benim düşünmeye
• düşünmek zorunda
• düşünmem gerekirdi
• düşünmem gerekecek

- Bilmiyorum. Düşünmem gerek. - Hayır, düşünmen gerekmiyor.
لا أعرف، علي التفكير في الأمر لن تفكر في الأمر

Ama bunların hepsini Düşünmem gerek. Aceleyle karar vermeyeceğim.
ولكن علي التفكير في كل هذا لا أريد أتخذ قراراً متعجلاً

Ve fotoğraf çekerken ona ne söylemek istediğimi düşünmek zorundayım.
وعندما ألتقط صورة علي التفكير بما أريد قوله.

Sanırım bu konuyu düşünmek zorundayım.
اعتقد انني علي التفكير حول هذا الموضوع

Bundan çok Misa'nın gözlerini kullanarak L'i öldürmenin bir yolunu düşünmeliyim.
الأهم من هذا، علي التفكير بطريقة تجعلني أستخدم عين ميسا لقتل إل

Benim düşünmeye ne hakkım var ki?
ما علي التفكير في ذلك.

Demek istediğim, bu benim üstümdeki bir yükü alıyor çünkü artık progeriayı varoluşun bir parçası olarak düşünmek zorunda değilim.
هكذا، و بالتالي هذا يحمل عني عبئاً لأنني ليس علي التفكير بمرض الشياخ باعتباره كيان في حد ذاته.

Bunu benim düşünmem gerekirdi.
كان يجب علي التفكير في ذلك أولا

Öyleyse inmeden önce birşeyler düşünmem gerekecek.
إذا سيكون علي التفكير بشيء قبل أن نهبط.

Yani, bu konuda gerçekten Düşünmem gerek.
أعني علي التفكير ملياَ

Düşünmem gerek.
علي التفكير بالأمر

Biraz Düşünmem gerek.
يجب علي التفكير في ذلك

Bu konuyu bir Düşünmem gerek.
يجب علي التفكير في ذلك

Fakat Celice için en iyisinin ne olacağını düşünmek zorundayım.
لكن علي التفكير ما هو الأفضل من أجل "سيلس"

Diğer insanları da düşünmek zorundayım.
علي التفكير في الناس الأخرين

Sanırım bu konuyu düşünmek zorundayım.
اعتقد انه علي التفكير في هذا

Seni bir şeylere sürüklemeden önce iyice ve uzunca düşünmeliyim.
بأن علي التفكير كثيرًا و مُطولًا قبل مُحاولة طلب أي شيءٍ منك

Ekibimi düşünmeliyim, başkası için düşünürken ölemem.
و لكن يجب علي التفكير بفريقي نحن لن نموت لأجل أي شخص آخر

Belki de bunu düşünmeliyim. Aferin sana.
ربما علي التفكير بشأنها، صحيح؟

Sadece artık hafta sonunun bitmesine ihtiyacım var böylece Ryan, nişan ve düğünü düşünmek zorunda kalmayacağım.
أريد فقط أن آخذ عطلة في نهاية الإسبوع لذا ليس علي التفكير بشأن رايان والخطوبة والزواج

Elimdeki göreve iyice odaklanınca başka bir şey düşünmek zorunda kalmıyorum.
عندما أركز بما يكفي على المهمة فليس علي التفكير بشأن أي شيء آخر

- Üzgünüm, daha iyi düşünmem gerekirdi.
آسفة، كان علي التفكير أفضل من هذا

O zaman bir düşünmem gerekecek.
إذاً علي التفكير به