| Yıllarca süren çalışmalar boşa gidebilir, kendi ajanlarımız açığa çıkabilir. | Open Subtitles | سنوات طويلة من العمل قد تضيع هباءاً عملاؤنا أنفسهم قد يتم كشف تغطيتهم |
| Tüm ajanlarımız eski Özel Kuvvetler'den. | Open Subtitles | كل عملاؤنا كانوا ضمن القوات الخاصة كما أن بروتوكولاتنا بمواصفات محددة |
| Anlamadığımız tek nokta, bu yardımı bütün ajanlarımız bize geri gönderilirken nasıl yapacağımız. | Open Subtitles | لم نفهم وحسب كيف يُفترض بنا فعل ذلك حين لا يزال عملاؤنا يعانون التهميش |
| müşterilerimiz 85 yıllık iş araştırmasından fayda sağlıyor, iş örneklerinin işteki başarıyı belirleyen en önemli etkenlerden olduğu görülüyor. | TED | ويستفيد عملاؤنا من تجربتنا في الميدان لمدة 85 سنة، مما يدل على أن عينات العمل هذه واحدة من أفضل مؤشرات نجاح العمل. |
| Bazı müşterilerimiz gelecekte altının fiyatının artacağı tahminini yaparlar. | Open Subtitles | الآن بعض عملاؤنا يخمنون أن سعر الذهب سيرتفع في المستقبل |
| Dedektiflerin içindeki adamlarımız onun yari ölü, korkak ve düşmanlığını haykırdığını söylediler. | Open Subtitles | عملاؤنا فى مفتشى نيويورك قالوا انه كان مرعوباً و شبة ميت عندما وجدوة و هو يصرخ علناً أنك انقلبت ضده |
| - Yalnızca müvekkillerimizin mutlu olup olmadıklarını göreceğiz. - Doğru. | Open Subtitles | فكل ما نريده هو معرفة إن كان عملاؤنا سعداء- مضبوط- |
| Ülkedeki kaçak ajanlarımız radar sinyali emici materyal bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عملاؤنا الغير شرعيون يحاولون الحصول على مادة ماصة للرادار |
| - Kamyonetteki bizim ajanlarımız. Zorlama, onlar karşılık vermeyecek. | Open Subtitles | إنّهم عملاؤنا في الشاحنة، لا تفعل شيئاً ولن يردوا عليك. |
| Pazartesi öğlen civarında... ajanlarımız haftasonu düşman aktivitelerini deşifre etmiş olur. | Open Subtitles | في منتصف النهار يوم الإثنين عملاؤنا سوف يفكون شفرة تواصل الأعداء لعطلة الأسبوع |
| Efendim, eğer ajanlarımız ölmeye devam edecekse Çin hükümetinin bir sonra ki hamlesini bilmemiz gerek Anarchical Pradesh bölgesine tamamen girmeden önce. | Open Subtitles | يا سيدي، إذا استمر عملاؤنا في الموت سنعرف عن تحركات الجيش الصيني عندما يدخلون بالكامل إلى أرونكال براديش |
| ajanlarımız faile ulaştıklarını söylediler. | Open Subtitles | عملاؤنا الأن يتفاوضون مع المختطفين |
| ajanlarımız az önce Wiedner'in, Janice Gibson'ın evine girdiğini rapor etti. | Open Subtitles | عملاؤنا الذين يراقبون (جانيس غيبسون) أخبرونا بأن (وايدنر) دخل إلى منزلها |
| ajanlarımız, Yüksek Şato'nun en son sığınağının yerini belirlediklerine inanıyor. | Open Subtitles | عملاؤنا يظنون أنهم وجدوا مخبأ "القلعة العالية" الأخير. |
| İçeride adamlarınız olduğunu söylediniz. ajanlarımız çeşitli teşebbüslerde bulundu. | Open Subtitles | حاول عملاؤنا تخريبه عدّة مرات |
| ajanlarımız daha fazlasını öğrenmeye çalışıyor. | Open Subtitles | عملاؤنا يحاولون معرفة المزيد |
| Eğer seni mutlu edecekse, bazen müşterilerimiz pişman olur fakat sonra daha zeki bir şekilde tekrar aldatmaya başlarlar. | Open Subtitles | لو أن هذا يُريحُكِ قليلاً فأحياناً عملاؤنا يضلون لكن بعد ذلك يعودوا لرشدهم لأجل الخبرة |
| Vefalı müşterilerimiz, sonsuza kadar kapatmak zorunda bırakıldık. | Open Subtitles | "عملاؤنا الكرام، اضطررنا للإغلاق إلى الأبد" |
| "müşterilerimiz onlara tüm dikkatimizi vermeyi hak ediyor, Spencer. | Open Subtitles | عملاؤنا يستحقّون اهتمامنا الكامل "سبينسير" |
| New York Polisindeki adamlarımız onu bulduklarında yarı ölü olduğunu söylediler. | Open Subtitles | عملاؤنا فى مفتشى نيويورك قالوا انه كان مرعوباً و شبة ميت عندما وجدوة |
| Bu, müvekkillerimizin kameralar önünde aptalca şeyler söylemeleri için savcılık tarafının kurduğu bir tuzak. | Open Subtitles | هذه حيلة بواسطة النيابة العامة لتحريك عملاؤنا لكي يقولوا شيئاً غبياً امام الكاميرا |