| Sana söylediğimde, çekebildiğin kadar kuvvetli bir şekilde çek. | Open Subtitles | الأن عندما أقول لك, شد بأقصى ما بامكانك |
| Sana söylediğimde onu ara. | Open Subtitles | اتصل بها عندما أقول لك |
| Ayrılın dediğimde, Hemen ayrılacaksınız. Anladınız mı? | Open Subtitles | ، عندما أقول لك توقف أريد توقف تام , مفهوم ؟ |
| Ayrılın dediğimde, Hemen ayrılacaksınız. Anladınız mı? | Open Subtitles | ، عندما أقول لك توقف أريد توقف تام , مفهوم ؟ |
| Bir dahaki sefer, birine yardım edemeyeceğimizi söylediğimde onlara değil, bana güven! | Open Subtitles | في المرة القادمة، عندما أقول لك لا يمكننا مساعدة أحدهم، لا تثق بهم، بل ثق بي |
| Sonra ben söyleyince, ayağını debriyajdan çekeceksin... | Open Subtitles | بعدها تقوم بأبعاد قدمك من على الدعسة عندما أقول لك |
| Bir sonraki Kongrede, sana söylediğim zaman partimize geçersin. | Open Subtitles | في وقت مبكر في المؤتمر القادم عندما أقول لك أن تفعل ذلك ستغير حزبك |
| Ben Sana söylediğimde. | Open Subtitles | عندما أقول لك |
| Ve sana buna ihtiyacım var dediğimde bana güven. | Open Subtitles | وثق بي عندما أقول لك أني بحاجة إليها حالياً |
| David korumaya ihtiyacın var diyorsam, bana güven lütfen. | Open Subtitles | ديفيد ثق بي عندما أقول لك بأنك بحاجة لحمايتهم |
| ben söyleyince atla. Alevler bizi sarmayacak. | Open Subtitles | إقفز عندما أقول لك ولن تنالنا النار |
| Ağzını ben söyleyince aç. | Open Subtitles | افتحي فمك عندما أقول لك |
| Tamam, sana söylediğim zaman, benimle, silahımı almaya çalışıyormuş gibi kavga etmeye başlayacaksın. | Open Subtitles | حسناً... عندما أقول لك, تبدأ عراكاً معى على المسدس |
| sana söylediğim zaman bana gene vuracaksın. | Open Subtitles | ستضربني مرة أخرى عندما أقول لك |