Sinagog cemaatine gönderilmek üzere, bir mektup yazdı ve şu mısralarla bitirdi: "Ensem patladığında, farklı bir boyuta geçtim: tamamlanmamış, yarı gezegen, tek gözenekli. | TED | لقد ركب رسالة، موجهة إلى طائفته في الكنيس، والتي ختمها بالأسطر الآتية: عندما انفجرت مؤخرة عنقي، دخلت في بعد آخر: غير متجانس وساطع وراسخ. |
Mandal dağılmış, demek ki bomba patladığında kaput kapalıydı. | Open Subtitles | المزلاج انفجر لأجزاء مما يعني أن الغطاء كان مغلقاً عندما انفجرت القنبلة |
Bomba patladığında Bauer uçakta değilmiş. | Open Subtitles | باور لم يكن على متن الطارة عندما انفجرت القنبلة |
Karmakarışık cihaz patladığı zaman, alan zayıflayacak. | Open Subtitles | عندما انفجرت تلك الاداة الخاصة بالفوضى ذلك الحقل سينهار |
Yurt dışındaki USA askeri birliğindeki barakalarda bugün bir bomba patladı. | Open Subtitles | الوجود العسكري الأمريكي في الخارج اهتز اليوم عندما انفجرت قنبلة |
Bak, Will bomba patlarken oradaydı, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي، لقد كان (ويل) موجوداً بالمتحف عندما انفجرت القنبلة، حسناً؟ |
Bombalardan biri Valencia'da patlayınca. | Open Subtitles | "عندما انفجرت احدى القنابل فى "فالنسيا |
Bomba patladiginda seninle beraber miydi? | Open Subtitles | أكانت برفقتك عندما انفجرت تلك القنبلة؟ |
Ambar havaya uçtuğunda mor gökyüzünden düştü. | Open Subtitles | سقطت من الضباب الأرجواني عندما انفجرت الغرفة الأرضية |
Patlama olduğunda iki elimde direksiyondaydı, tam patlamadan önce sağ elimi sigaraya uzattım ve dudağıma götürdüm. | Open Subtitles | عندما انفجرت الثانية هناك يديه على عجلة القيادة، و قبل ان تنفجر، يدي اليمنى صلت لسيجارة ووضعها في فمي. |
Bu bomba patladığında ne kadar yakın olduğuna bağlı. | Open Subtitles | يتوقف ذلك علي مدي قربها عندما انفجرت القنابل |
Ambar patladığında âsân bir ağaçtan tam tepeme düştü. | Open Subtitles | عندما انفجرت الفتحة سقطت عصا الصلاة الخاصة بك من الشجرة عليّ تماماً |
Denizaltı patladığında yanımda duruyordun. | Open Subtitles | كنت تقفين جواري عندما انفجرت تلك الغوّاصة |
Umalım da, senin o araba patladığında öldüğünü düşünüyor olsun. | Open Subtitles | آمل أن يكون قد ظن بأنه قد قتلك عندما انفجرت سيارتك ماذا؟ |
Bir gazeteci bomba patladığında o civardaydı: | Open Subtitles | وكان المُراسل في مكان قريب عندما انفجرت القنبلة: |
Apandistiniz patladığında, barajın yıkılması gibi olmuş. | Open Subtitles | عندما انفجرت زائدتكِ الدوديّة، كان هذا أشبه بسدٍ يتداعى |
TARDIS patladığında, tüm olayların çöküşüne neden oldu. | Open Subtitles | عندما انفجرت التارديس تسببت في انهيار كلي للأحداث. |
Bomba patladığında seni korudu. Hayatını kurtardı. | Open Subtitles | عندما انفجرت القنبلة ، غطي عليك كـ درع لقد أنقذ حياتك |
Ben de şöyle düşündüm patladığı zaman aracın içinde başka aletler vardı. | Open Subtitles | أنا فقط أفكر أنه ربما كان هناك غرض آخر داخل السياره عندما انفجرت |
Charlie Burke'e iyi geceler dedikten hemen sonra bomba patladı. | Open Subtitles | كنا للتو ودعنا "شارلي بورك" عندما انفجرت القنبلة |
Kitt, jip patlarken Galt'ın, fazla tepki gösterdiğini belirtti. | Open Subtitles | كيت) لاحظ رد فعل (جالت) على الانفجار) عندما انفجرت السيارة ذات الدفع الرباعى |
Bir kimya deneyi dünyaca tanınmış bilimci Humphry Davy'nin suratında patlayınca büyük zahmetlerle derslerini kopyalayıp ciltleyen delikanlı Faraday'i hatırladı. | Open Subtitles | عندما انفجرت تجربة كيميائية في وجه العالم الشهير (همفري ديفي)، تذكرَ (مايكل فاراداي)، |
Bomba patladiginda neredeydiniz? | Open Subtitles | أين كنت عندما انفجرت القنبلة؟ |
Patlama olduğunda iki elimde direksiyondaydı, tam patlamadan önce sağ elimi sigaraya uzattım ve dudağıma götürdüm. | Open Subtitles | عندما انفجرت الثانية هناك يديه على عجلة القيادة، و قبل ان تنفجر، يدي اليمنى صلت لسيجارة ووضعها في فمي. |