| - Bu bok inerken kapıyı açık tut. | Open Subtitles | احرص على ابقاء الباب مفتوح عندما تنزل الى اسفل |
| Sadece merdivenden inerken daha dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك فقط أن تكون حذراً أكثر عندما تنزل على الدرج هذا كل ما بالأمر |
| Oraları hastalık yuvaları ve insanlar merdivenlerden inerken seni yuhluyor. | Open Subtitles | إنها بالوعة أمراض والناس يعلقوا عليك عندما تنزل الماء على السلالم |
| Ve çok sinirlenirim... çünkü çatıdan ellerim boş inince, içim acır. | Open Subtitles | وأشعر بالاستياء ، لأن الأمر يؤذي كثيرا عندما تنزل عن السطح بدون أي شيء |
| Hani trenden inince büyük iki şeritli anayol var ya belki senin zamanında daha inşa edilmemişti, bilemiyorum. | Open Subtitles | فكما تعرف ، هناك هذا الطريق المزدوج الخاص بالسيارات عندما تنزل من القطار ربما كان موجودا عندما كنتَ هنا آخر مرة يا هاري |
| Eskiden sabahları merdivenden inerken şarkılar söylerdin. | Open Subtitles | أعتدت أن تغني في الصباح عندما تنزل من الدرج. |
| Aşağı inerken sessiz ol. | Open Subtitles | عندما تنزل للأسفل، كُن هادئًا. |
| Melekler cennetten Tanrının somut kanıtıyla inerken, senin imanını kaybetmen çok ironik bence. | Open Subtitles | [يضحك] ومن المفارقات أنه عندما تنزل الملائكة من السماء دليلا ملموسا على وجود الله، |
| Hanımefendileri inince haber verir misin? | Open Subtitles | هلا اخطرتني عندما تنزل سعادة الليدي |
| Onu inince öldürürüz. | Open Subtitles | سنقتلها عندما تنزل |
| Debra inince, sabırla arabada beklediğimi ve yukarı bağırmadığımı söylersin. | Open Subtitles | عندما تنزل (ديبرا)... أخبرها بأني أنتظر بصبر في السيارة و لا أصرخ للطابق العلوي؟ |