Ama onları verme zamanı geldiğinde onları bırakamadım. | Open Subtitles | لقد قال دائماً أنهم المفضلين لديه لكن عندما جاء الوقت للتخلي عنهم لم أتمكن من ذلك |
Bu adamlar... madalyaya bile layık görülmedi... çünkü zamanı geldiğinde.... görevlerini yerine getirdiler... donanmaya karşı değil... | Open Subtitles | ضحّى هؤلاء الرّجال ... ليس لميدالية ... لكنّ لأنّ, عندما جاء الوقت ... |
Nedeni zamanı geldiğinde görevlerinin gereğini yerine getirmekti. | Open Subtitles | لكنّ لأنّ, عندما جاء الوقت ... كان واجبهم ... |
Üniversiteye gitme zamanı geldiğinde... eve mümkün olduğu kadar uzak olanını seçtim. | Open Subtitles | {\cH70BFDC}... عندما جاء الوقت للذهاب الى الكلية {\cH70BFDC}اخترت أبعد... |