"عندما دخلتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • girdiğimde
        
    Köye girdiğimde, Sunita'nın silüetini gördüm. TED عندما دخلتُ القرية، رأيت مجسمًا كبيرًا لسونيتا.
    Eve girdiğimde, televizyon açıktı ve kardeşim uyuyordu. Open Subtitles عندما دخلتُ, كان التلفاز يعمل وكان أخي نائماً.
    İlk defa şoka girdiğimde kalbim durmuştu, Open Subtitles عندما دخلتُ في صدمة أوّل مرّة توقّف قلبي
    Ama Priya, o gece Bangkok'ta... bekçilerden kaçarken, senin odana girdiğimde... seni gördüm ve gözlerimi senden alamadım. Open Subtitles لكن يا بريا, تلك الليلة في بانكوك عندما دخلتُ غرفتك لكي أختبىء من الحراس ورأيتك, لم أستطع أن أُبعد نظري عنك
    Odaya girdiğimde kapıya en yakın melek sendin. Open Subtitles كنت أقرب ملاكٍ للباب عندما دخلتُ الغرفة
    Sen gittikten sonra içeri girdiğimde, ölmüştü. Open Subtitles عندما دخلتُ بعد خروجك كانت ميتة
    İçeri girdiğimde, çoktan ölmüştü! Open Subtitles عندما دخلتُ هناك، كانت ميتة بالفعل!
    Fabrikaya girdiğimde Debbie orada değildi! Open Subtitles ! لم تكن (ديبي) هنالك عندما دخلتُ للمصنع
    Hapishaneye girdiğimde zor oldu. Open Subtitles عندما دخلتُ السجن-يا رجل
    - Evet, içeriye girdiğimde, Open Subtitles -أجل، عندما دخلتُ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus