| Annem iki günlüğüne ayrılacağını söylediğinde, nerdeyse bayılıyordum. | Open Subtitles | عندما قالت أمي أنها ستتغيب ليومين أوشكت علي الموت |
| Üç, Leydi Edgware hiç mektup almadığını söylediğinde yalan söylüyordu. | Open Subtitles | ثالثا: الليدى ادجواير كذبت عندما قالت انها لم تستلمه |
| Bunu bana dediğinde, birden, ondan nasıl intikam alabileceğimi anladım. | Open Subtitles | عندما قالت لي هذا واتتني فجأة فكرة كيفية الإنتقام منها |
| O yüzden bana balık tutmaya gidelim dediğinde, çok sinir bozucu birisi olduğunu düşündüğüm için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | عندما قالت لي بأن أذهب معها لصيد السمك شعرت بالإستياء لإعتقادي بأنها كانت مزعجة |
| Gerçek olmadığını söylediği zaman ağlamadı mı? Duygularını itiraf edecek mi? | Open Subtitles | ألم تبكـي عندما قالت , لم يكن حقيقيا ، أستعترف بمشاعرها ؟ |
| Helen en son "Babam haklıymış." derken ne demek istedi? | Open Subtitles | ما الذي عنته هيلين بالنهاية عندما قالت أبي كان محقا؟ |
| Evet. Ama Ona da sıradaki olduğumu söylediğinde inanmıştım. | Open Subtitles | ياه ولكن ايضا صدقتها عندما قالت اننى التالية |
| Mahkemede zehri kendisi için aldığını söylediğinde doğru söylüyordu, yemin edebilirim. | Open Subtitles | عندما قالت فى المحاكمه أنها أخذت السم لتقتل نفسها أقسم أنها كانت تقول الحقيقه |
| Devin bu sözleri söylediğinde, sorunun benim fahişe fetişim olmadığını anladım. | Open Subtitles | عندما قالت ديفين هذه الكلمات فجأة تبادر الى ذهني ان المشكلة لم تكن بسبب خيالاتي حول العاهرات |
| Allison Kanlı Mary'i gören birini tanıdığını söylediğinde, bizi korkutmak için yalan attığını düşünümüştüm. | Open Subtitles | عندما قالت أليسون أنها تعرف شخصاً رأى ماري الدموية ظننت أنها تكذب لتخيفنا |
| Bana buraya yalnız geleceğini söylediğinde kavalyesiz gelmesinin çok yazık olacağını düşündüm. | Open Subtitles | عندما قالت لي بأنها قادمه هنا بمفردها أعتقد بأنه سيكون عيباً بأنها ستأتي هنا بدون مرافقه |
| Peki Lucille Clifton "Onun gözleri hayvandır" dediğinde bu nedir? | Open Subtitles | ماذا كانت تعني لوسيل عندما قالت أعينها كالحيوانات؟ |
| "Dur" dediğinde sesi korkmuş gibiydi ama geri kalanı duygusuzdu. | Open Subtitles | عندما قالت توقف كانت تبدو خائفة لكن باقي الكلام كان عاديا |
| "Hayır" dediğinde durmadın, değil mi, Will? | Open Subtitles | انت لم تتوقف عندما قالت لا , صحيح ياويل؟ |
| Bugün, karım bana günaydın dediğinde, ona homurdandım. | Open Subtitles | اليوم , عندما قالت زوجتي صباح الخير , صرخت عليها |
| Bugün annenin konuşmasını duydum.Bana arkanı dönüp, annemi ele vermeden nasıl kendi hayatına sahip olamayacağını söylüyordu. | Open Subtitles | سمعت كلام أمك اليوم ..عندما قالت أنك لا تستطيع الحصول على الحياة حتى ..تُسلم أمي إلى الشرطة وتدير ظهرك نحوي |
| Yani, o söylediği zaman bize gerekenin bu olduğuna dair tam bir netlik hissettim. | Open Subtitles | حسناً، عندما قالت ذلك، أدركت أن هذا ما نحتاج إليه. |
| Tuvalete gitmesi gerektiğini söylediği zaman. | Open Subtitles | عندما قالت أنها بحاجة للذهاب إلى الحمام |
| Kadın, kelle avcısının ahırdaki zenci arkadaşı derken neyi kastetti? | Open Subtitles | مالذي قصدته عندما قالت صديقك صائد الجوائز الأسود في الإسطبل؟ |
| Parayı suratına fırlatmak isterim deyince, umudun simgesi haline gelmişti. | Open Subtitles | عندما قالت انها تود إلقاء المال فى وجهه اصبحت رمزا للامل لنا جميعا انظر اليها |