| Ama hiç kimsesi yokmuş. Hatta kendisi de 3 yaşındayken ölmüş. | Open Subtitles | اتضح أنه ليس لديه و قد مات عندما كان في الثالثة |
| Kenny'nin babası pokémon ilk çıktığında onun kartlarını almış.... ...yedi yaşındayken. | Open Subtitles | والد كيني اشترى له أول بطاقات البيكمون عندما كان في السابعة |
| 18 yaşındayken yaptığı bir şey yüzünden, önünde bir engel var. | Open Subtitles | ولكن لديه سابقة تمنعه عندما كان في الثامنة عشر من العمر |
| İlk kez 15 yaşında bahis oynamış ve hep para kazanmıştı. | Open Subtitles | كان أول رهان لة عندما كان في الخامسة عشر من عمرة |
| Mike Tyson ağır sıklet şampiyonu olduğunda 20 yaşındaydı. | Open Subtitles | مايك تايسون" ربح بطولة الوزن الثقيل" عندما كان في عمر الـ 20 |
| Bu uyuz kasabadaki herkes 8 yaşından beri orada yüzüyor galiba. | Open Subtitles | كل فرد هنا سبح هناك عندما كان في الثامنة |
| 17 yaşındayken onu o dini kampa göndermenin nedeni buydu. | Open Subtitles | ولهذا أرسلته إلى ذلك المخيم الديني عندما كان في الـ17 |
| RS: Dönüp dolaşıp hep aynı sorunun farklı türlerine geliyorum, bu soruyu oğlum bana üç yaşındayken sormuştu. | TED | ريكاردو: دائما ما أعود الى الاختلافات في السؤال الذي سألني له ابني عندما كان في الثالثة. |
| Vinny'ye 15 yaşındayken bir araba çarpmış ve o günden sonra hapishanede okuldan daha fazla zaman geçirmiş. | TED | فيني صدمته سيارة عندما كان في الخامسة عشر، ومنذ ذلك اليوم قضى وقتًا في السجن أكثر مما قضى في المدرسة. |
| Yedi yaşındayken ebeveynleri boşanıyor. | TED | عندما كان في السابعة، كان والداه في حالة طلاق. |
| İşte Charles üç yaşındayken. Haziran'da 100 yaşında olacak. | TED | ها هو تشارلز عندما كان في الثالثة. اذن سيبلغ ال 100 في يوليو المقبل. |
| Mesela 3 yaşındayken kendisinden çalınan bir itfaiye arabası. | Open Subtitles | طفاية حريق سرقها منه شخص ما عندما كان في عمر الثالثة |
| On yedi yaşındayken babasını kaybetmiş, ve bir misyoner okuluna alınmış. | Open Subtitles | لكن والده توفي عندما كان في سن السابعة عشر لقد أخُذ إلى مدرسة فنية |
| On yaşındayken Avustralya'ya gitmiş ve geri dönmemiş. | Open Subtitles | لأنها تذكره بأيامه القديمة مع والده لقد تركه في أستراليا عندما كان في سن العاشرة |
| 21 yaşında. Biliyor musun, üç yaşındayken başlamış. | Open Subtitles | بعمر الواحد وعشرون أتعرف، بدأ عندما كان في الثالثة |
| O iki yaşındayken, koşarak uzaklara gitmiş... ve onu ağırda uyurken bulmuşlar... iki büyük damızlık atın arasındaymış. | Open Subtitles | عندما كان في الثانية من عمرة هَربَ ووجوده نائماً في الحظيرة بين حافرين عملاقين لحصان بيرشيرون |
| Tommy Shaw, ben 16 yaşındayken bir konserlerinde aşağı uzanıp, beni sahneye çıkarmıştı. | Open Subtitles | تومي شو , عندما كان في 16 , في الحفلة الموسيقيّة نزل إلى الأسفل , وشدّني لخشبة المسرح |
| Bu da 57 numara için. "Beş yaşında Randy'nin kafasını tuvalete sokmuştum." | Open Subtitles | نخب شطب الرقم 57 أخضعت راندي للدوامة عندما كان في سنّ الخامسة |
| 64 yaşında erkekler ve kadınlar 19 yaşlarında koştukları kadar hızlı koşarlar. | TED | اذا الرجل الذي يجري او المراة في 60 من عمره يجري بنفس سرعته عندما كان في 19 من عمره |
| Onun için herşey İkinci Dünya Savaşı sırasında, 17 yaşında kendisini sahte evrak atölyesine sığınırken bulduğunda başladı. | TED | لقد بدأ العمل منذ الحرب العالمية الثانية عندما كان في ال17 من عمره وجد نفسه في خضم عمل تزوير الوثائق |
| Beş yaşındaydı ve onu bir daha hiç görmedik. | Open Subtitles | .... عندما كان في الخامسة و لم نراه ابداً مرة أخرى |
| Bu kasabada yaşan herkes orda 8 yaşından beri yüzüyor. | Open Subtitles | كل فرد هنا سبح هناك عندما كان في الثامنة |
| Büyükbabamda senin yaşlarındayken içerdi. | Open Subtitles | إعتادَ جدي تعاطيها عندما كان في مثل سنكَ. |