| Baş başayken söylemek istedim. | Open Subtitles | أرت أخبارك عندما نكون لوحدنا |
| Sadece yalnız olduğumuzda diyorum! | Open Subtitles | فقط عندما نكون لوحدنا |
| yalnız olduğumuzda bana "Bonald" diye hitap edebilirsin. | Open Subtitles | عندما نكون لوحدنا تستطيع مناداتي (بونلد) |
| Bunu daha sonra Yalnızken konuşabilir miyiz lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا الحديث عن هذا لاحقا عندما نكون لوحدنا , من فضلك ؟ |
| Ama kanmayın. Yalnız kaldığımızda dişi kaplan kesilir. | Open Subtitles | لكن لاتنخدعوا تصبح كالنمر عندما نكون لوحدنا |
| - Ama ikimiz Yalnızken, ...bana karşı Bay Mesafeli oluyor. | Open Subtitles | و عندما نكون لوحدنا يصبح الفتى متجمّد الإحساس |
| Yalnızken ne zaman uyuyacağımıza kendimiz karar veririz. | Open Subtitles | عندما نكون لوحدنا نستطيع ان نقرر متى ننام |
| Todd, seninle Yalnızken ve ben sesli bir şekilde konuşurken senin için konuşuyorum. | Open Subtitles | أتعلم تود عندما نكون لوحدنا ، وأنا أتحدث بصوت عال ، انه نوع ما لمنفعتك |
| Yalnız kaldığımızda annem bana bakardı. | Open Subtitles | عندما نكون لوحدنا اعتادت والدتي أن تنظر إلي |
| Ciddi olmalı... Yalnız kaldığımızda hepsini açıklayacağım. | Open Subtitles | لا بد أن الأمر خطير سوف أفسره لك عندما نكون لوحدنا |
| İş arkadaşlarının yanındayken kendini tutuyor ama Yalnız kaldığımızda tam bir-- | Open Subtitles | أعني , إنّها , إنها تكون هادئة أمام الناس في العمل , لكن بعدها , عندما نكون لوحدنا ــ تكون جدّاً ــ تكون كالقطة الوحشية , أليس كذلك ؟ |