"عندما وصلت" - Traduction Arabe en Turc

    • geldiğimde
        
    • geldiğinde
        
    • gittiğimde
        
    • vardığımda
        
    • ulaştığında
        
    • döndüğümde
        
    • geldiğinizde
        
    • geldiği zaman
        
    • geldiğim zaman
        
    • ulaştığımda
        
    Ben geldiğimde barda seninleydi ve şimdi burada ve sanırım bizi bekliyor. Open Subtitles كان معك عندما وصلت و الآن هو هنا و أعتقد بأنه ينتظرنا
    İstasyona geldiğimde, sadece 120 yen'im vardı. Trene bile binemedim. Open Subtitles لم يكن معي سوى 120 ينّ عندما وصلت إلى المحطة
    Buraya geldiğimde belboylardan birine bardağım her boşaldığında doldurması için yirmi dolar verdim. Open Subtitles عندما وصلت هنا اعطيت مندوب الخدمات 20 دولار لملئه كلما اصبح فارغا انظر
    Bir kaç gün sonra resimler eve geldiğinde annem nasıl ağlamıştı. Open Subtitles و عندما وصلت الصورة بعد عدة أيام ظلت امى تبكى كثيرا
    Polis oraya geldiğinde hala arabasının içinde oturmuş, hıçkıra hıçkıra ağlıyormuş. Open Subtitles عندما وصلت الشرطة إلى هناك كان لا يزال جالسا هناك ينتحب
    Kazanın ardından manastıra gittiğimde açık bir iş pozisyonu olduğunu öğrendim. Open Subtitles عندما وصلت إلى الدير بعد حادث التحطم، علمت بوجود منصب معين.
    Tüm müttefikler sorun yaşıyordu ve benim de sorunlarım vardı. 1942'nin yazında, İngiltereye vardığımda bunun sonucu olmayan birşey olduğundan emindim. Open Subtitles الحلفاء كانوا في ورطة و انا كذلك, في صيف سنة 1942 عندما وصلت لإنكلترا لأسلم رسالة شفهية كنت متأكد من حماقتها
    Bu sabah geldiğimde kasvetli bir tema bölümümün ortasında duruyordu. Open Subtitles عندما وصلت هذا الصباح كان هناك تصميم باهت بمنتصف قسمي.
    Ve ben sonuna geldiğimde -- hem o hem ben ağlıyorduk -- bana baktı ve "Evet." TED عندما وصلت لنهاية الرسالة .. كانت الدموع تهطل منه .. وكذلك انا ومن ثم نظر الي وقال .. نعم
    Ziyaret için geldiğimde korumalar bana benim kim olduğumu ve ne iş yaptığımı bildiklerini hatırlattı. TED عندما وصلت لزيارة ماكغوان، ذكرني الحراس بأنهم يعرفون هويتي وعلى اطلاع بأعمالي.
    Montreal'a geldiğimde ben de aynı sorunlarla uğraştım ve benim doktoram var. TED تبًا، فقد عانيت نفس المشاكل عندما وصلت مونتريال، برغم حصولي على شهادة الدكتوراه.
    Şey, dün gece geldiğimde oldukça hastaydım, bu yüzden bir arkadaşımda kaldım. Open Subtitles حسناً كنت مريضاً لحدٍ ما عندما وصلت الليلة الماضية لذا مكثت عند صديق
    Buraya geldiğimde her tarafta bu kâğıtlardan uçuşuyordu. Open Subtitles هناك صفحات متطايرة في كل مكان عندما وصلت هنا
    Oldukça sarsılmış gözüküyor. geldiğinde Sam'den bir iz bulabildin mi? Open Subtitles يبدو مرتعبا تماما اي آثر لسام عندما وصلت لهنا ؟
    Yaklaşık üç hafta önce eşyaları geldiğinde ortaya çıktığını mı söylüyorsun? Open Subtitles قلتِ انها ظهرت قبل ثلاثة أسابيع عندما وصلت أشياءٌ من منزلها
    İsimsiz bir ihbar gelmiş. Polis geldiğinde de, kiler kapısı açıkmış. Open Subtitles رسالة هاتفية من مجهول عندما وصلت الشرطة، كان باب القبو مكسور
    Aslında Peru'ya gittiğimde orada ne yapacağımı hiç bilmiyordum. TED حسنا، في الواقع، عندما وصلت بيرو لم يكن لدي فكرة عما سأفعل هناك
    Pakistan'daki mülteci kampına gittiğimde orada 7,5 milyon mülteci vardı. TED عندما وصلت إلى مخيم اللاجئين في باكستان، كان يضم 7.5 مليون لاجئ.
    Çok yüksek ateşin vardı. Ben oraya vardığımda seni buza koyuyorlardı. Open Subtitles كانت حرارتكِ 41 درجة كانوا يضعون عليكِ قطع الثلج عندما وصلت
    Aslında oraya vardığımda araba yanıyordu, o yüzden zar zor okuyabildim Open Subtitles فعلياً كانت تحترق عندما وصلت هناك لذا كان من الصعب قرائتها
    Kaya yığınları dağ boyutuna ulaştığında çekim gücü süreci hızlandırır. Open Subtitles عندما وصلت أكوام الصخور لحجم الجبل تسرّع الجاذبية هذه العملية
    Ardından eve döndüğümde, oturdum ve kendimi tamamen yeni bir şey yaratmak için hazırladım. TED و عندما وصلت إلى المنزل ، جلست و حدّدت لنفسي مهمة في محاولة لخلق شيء غير تقليدي بالمرة.
    Bu güzel toplantıya geldiğinizde, hepsi kulağımı... Tanrı manrı diye aşındırıp duruyordu. Open Subtitles عندما وصلت ، كانت هذه الجموع تثرثر عن لورد صالح وأعماله الطاهرة
    Korkunç şatoya geldiği zaman şüphe etmeye başlamıştı. Victor'la tanışıncaya kadar. Open Subtitles عندما وصلت للقلعة, اصبح لديها افكار اخرى, المقابلة مع فيكتور
    Şehre yeni geldiğim zaman birkaçını pataklamıştım. Open Subtitles لقد هزمت بعض هؤلاء المتوحشين عندما وصلت للمدينة
    Kamboçya'ya ulaştığımda, sefaletle çevrili bir yerde, tatilde olduğum için huzursuz hissettim ve karşılığında bir şey yapmak istedim. TED عندما وصلت إلى كومبوديا، شعرت بعدم الإرتياح كوني في عطلة ومحاطة بكثير من الفقر أردت أن أفعل شيئًا بالمقابل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus