| Yani soruna cevabım, kendimizi mobilize ettiğimiz zaman, liderliği desteklemiş, motive etmiş ve liderliğe güvence vermiş olacağız. | TED | لذا فإن جوابي عن سؤالك هو أننا سندعم ونشجع ونعطي الثقة للقيادة ونحرك أنفسنا. |
| Ama senin soruna cevap verecek olursam; hayır, böyle bir girişimi yok. | Open Subtitles | لكن للإجابة عن سؤالك فهو ليس لديه سياسة من ذلك النوع |
| Onlara bir soru sorarsınız, sonra Sorunuza soruyla cevap verirler. | Open Subtitles | عندما تطرح عليهم سؤالاً حينها يردون عن سؤالك بسؤال |
| Sorunuza soruyla cevap vereyim. | Open Subtitles | حسنا, يمكنني الإجابة عن سؤالك بسؤال. |
| Sorunun cevabına gelirsek gemi denize indiğinden beri 86 ölüm vakası kayıtlı ama bildiğim kadarıyla M-108'de yok. | Open Subtitles | اهتمام عادي حسناً, للإجابة عن سؤالك هناك 86 حالة وفاة على هذه السفينة خلال مهنتها |
| Nihayet sorularını cevaplıyorum ama sen lafımı kesiyorsun. | Open Subtitles | ًالآن وقد أجبت عن سؤالك أخيرا. هلا ستقومين بمقاطعتي |
| Kendi sorunu kendin cevapladın zaten. | Open Subtitles | لقد أجبتى عن سؤالك |
| Ama soruna cevap vereyim, hayır buraya seni cezalandırmaya gelmedim. | Open Subtitles | لكن للإجابة عن سؤالك فكلا، لا أريد استئصالك. |
| - Bu bir randevu ama soruna cevap vermek için randevumuza 30 saniyeliğine ara vereceğim. | Open Subtitles | لكنني سأعطيك 30 ثانية لأجيب عن سؤالك. هذا كل شيء، موافقة؟ |
| Bu yüzden de bu soruna yakında cevap vereceğim. | Open Subtitles | ..أنك ستكتشف الجواب عن سؤالك أقرب مما كنت تظن |
| Ama soruna cevap olarak vampirleri severim. | Open Subtitles | ولكن كإجابة عن سؤالك هذا، أنا أحب مصاصي الدماء بالفعل... |
| - Ne? soruna cevap veriyorum. Teyla! | Open Subtitles | سأجيب عن سؤالك (تايلا)، هل وجدت حاويات أخرى؟ |
| Öncelikle, Sorunuza yanıt vereceğim. | Open Subtitles | أولاً سأجيب عن سؤالك |
| Sorunuza cevap verilene kadar beklemek istemediğinize emin misiniz? | Open Subtitles | لما بعد أن يجيب عن سؤالك لا |
| Evet ve bir sonraki Sorunuza cevabım: | Open Subtitles | ولأجيب عن سؤالك التالي لا.. |
| Sen Sorunun cevabını almadan bir yere varamayacağız. | Open Subtitles | لن نبرح مكاننا حتى أجيب عن سؤالك |
| O halde kendi Sorunun cevabını verdin sanırım. | Open Subtitles | إذاً، لقد أجبتِ عن سؤالك |
| Ama öncelikle Ging'e dair sorularını yanıtlayacağım. | Open Subtitles | لكنّي أوّلًا سأجيبك عن سؤالك حيال (جين). |
| Kendi sorunu kendin cevapladın. | Open Subtitles | أجبتَ للتّو عن سؤالك |