başka bir yol bul. | Open Subtitles | هذه الأروقة مغلقة . يجدر بك البحث عن طريق آخر |
Kanatlanıp uçma pahasına bile olsa bu dağın etrafından başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | سنبحث عن طريق آخر للعودة من هذا الجبل حتى لو اضطررنا أن نجعل أجنحة تنبت لنا ونطير |
Bayan Integra, hemen direksiyona geçip kaçmak için başka bir yol bulun. | Open Subtitles | سيدة انتيجرا , ارجعي بالسيارة فورا ابحث عن طريق آخر للهروب |
- Tamam, orada dur. Bakalım başka bir yoldan sana ulaşabilecek miyiz? | Open Subtitles | -حسناً، ابقي هناك، سنبحث عن طريق آخر |
- Evet. - Tamam, orada dur. Bakalım başka bir yoldan sana ulaşabilecek miyiz? | Open Subtitles | -حسناً، ابقي هناك، سنبحث عن طريق آخر |
Binadan çıkmak için başka bir yol mu arayacağız? | Open Subtitles | إذن ماذا؟ نبحث عن طريق آخر لمغادرة المدرسة؟ |
Kureyşliler'in zulümlerine karşılık vermek yerine, Peygamber Efendimiz cemaatini korumak için başka bir yol denemiştir. | Open Subtitles | بدلاً من أن يُحاول مُقاومة إضطهاد قريش بالقوة النبي بحث عن طريق آخر لحماية أتباعه |
başka bir yol bul ya da lanet haritayı bana ver, ben bulayım. | Open Subtitles | إما تبحثين عن طريق آخر أو اعطيني الخريطة اللعينة لأبحث بنفسي! |
O zaman dağa çıkan başka bir yol bulmak zorunda kalırız. Bu konuda iyi hissetmelisin. | Open Subtitles | عندها سنضطر للبحث عن طريق آخر فوق الجبل |
- Evet. - Dağdan çıkacak başka bir yol bulalım. | Open Subtitles | هيا نبحث عن طريق آخر لنرحل من هذا الجبل - حسناً - |
Neden o zaman aşağı inmek için başka bir yol aramadın? | Open Subtitles | و لماذا لم تبحث عن طريق آخر للنزول؟ |
- Evet. - başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | لنبحث عن طريق آخر. |
Teksas'tan geçmek istemiyorum. başka bir yol bul. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب من خلال (تكساس)، ابحثي عن طريق آخر. |
- Evet. - başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | ونبحث عن طريق آخر. |