| Kalabalık bir insan topluluğuna katılıp daha güvenli bir yer bulmak için günlerce acı dolu bir yürüyüşe katıldık. | TED | انضممنا لحشد كبير من الناس، وسرنا معًا لأيام مضنية كثيرة بحثًا عن مكان آمن. |
| Ayrıca, kendine güvenli bir yer bul ve biz de işimizi yapalım. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, إبحث عن مكان آمن ودعنا نَقوم بعملنا |
| İçeri girdiğimizde güvenli bir yer bul ve orada kal. | Open Subtitles | عندما نصبح في الداخل، إبحث عن مكان آمن للإختباء، و أبقَ هناك. |
| Tora Bora dağlarında Bin Ladin avı devam ederken savaşçıların çoğu sınırı aşıp Pakistan'a geçti ve yeniden gruplaşmak için güvenli bir yer aradı. | Open Subtitles | كالبحث عن بن لادن مستمر في جبالِ تورا بورا إنزلقَ العديد مِنْ المقاتلين ظهراً عبر الحدودِ إلى باكستان، بَحْث عن مكان آمن للتَجَمُّع ثانية. |
| Muhtemelen kaçıyordur saklanmak için güvenli bir yer arıyordur. | Open Subtitles | ربما قد هرب وهو الآن يبحث عن مكان آمن ليختبئ. |
| güvenli bir yer bul. Olabildiğince onu senden uzaklaştırmaya çalışacağım. | Open Subtitles | إبحثا عن مكان آمن سوف ألهيه بقدر ما أستطيع |
| Bunu hızlıca halletmeliyiz. Onu tekrar ayıltalım ve daha güvenli bir yer bulalım. | Open Subtitles | علينا الإسراع في فعل هذا فلنخرجه مِن الخلف ونبحث عن مكان آمن |
| Kardeşinle beraber başınızı sokacağınız güvenli bir yer istiyor musun? | Open Subtitles | أتبحثون عن مكان آمن لتنامي أنت وشقيقتكِ؟ |
| Bize güvenli bir yer bulmak için yanımızdan ayrıldı. | TED | اضطرت للهرب بحثًا عن مكان آمن لنا. |
| Yumurtalarını bırakacağı güvenli bir yer arıyor. | Open Subtitles | تبحث عن مكان آمن لتضع بيضها به. |
| Saklanacak güvenli bir yer bulsan iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تبحث عن مكان آمن |
| Dinlenmek amaçlı güvenli bir yer arıyordum sadece. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عن مكان آمن للراحة فحسب. |
| - güvenli bir yer bul, tamam mı? | Open Subtitles | - ابحثي عن مكان آمن لتنتظري به، اتفقنا؟ |
| İniş yapacak güvenli bir yer bul! | Open Subtitles | دعنا نبحث عن مكان آمن لنهبط به! |
| Şimdi güvenli bir yer bulalım. | Open Subtitles | الآن سنبحث عن مكان آمن |