| evinden uzaktaki insandan, evi olmayan insana dönüşüyorsunuz. | TED | أن تتحول من شخصِِ بعيدٍ عن منزله إلى شخص بلا منزل. |
| evinden en fazla 100 metre uzaklaşabiliyor. | Open Subtitles | لا يمكنه الذهاب لأكثر من مئة ياردة بعيدا عن منزله |
| Afrikalı bir köylü, nasıl evinden 400 mil uzakta bulundu? | Open Subtitles | وكيف لـ صبي من قرية في افريقيا ان يوجد بعيدا عن منزله 800 كيلو متر ويدعي بأن الفضائيين خطفوه؟ |
| Şüpheli aşırı derecede dikkatli ve bu haldeyken evinden fazla uzaklaşamaz. | Open Subtitles | نعتقد ان هذا الجانى مفرط العنف و فى تلك الحالة، هو غير قادر على التنقل بعيدا عن منزله |
| Dün gece bu konuda konuştuk ve sanırım kendi evinden vazgeçip bizimle yaşamasına ikna ettim. | Open Subtitles | حسنا تحدثنا عن ذلك ليلة البارحة واعتقد اني اقنعته بالتخلي عن منزله والعيش معنا ماذا؟ |
| Evi arayıp almalarını istemiş muhtemelen, bilmiyorum evinden birkaç kilometre uzaktaymış. | Open Subtitles | إتصل بالمنزل, يسأل عن توصيلة والتي كانت على الأرجح, لا أعلم كان على بعد بضعة أميال عن منزله |
| Bu mecalsiz fare hariç, bitkin ve evinden çok uzağa sürüklenmiş. | Open Subtitles | ماعدا الفأر الذي غُسل ومتعب وجُرف بعيداً عن منزله |
| Onu küçük, huzurlu evinden koparmaya çalışan barbarlar gibiyiz. | Open Subtitles | إيعاده عن منزله الصغير الجميل، كالهمج بالنسبة للورم |
| Ancak bazen ejderhanın biri ailesinden ayrılıp kaybolur ve evinden çok ama çok uzaklara savrulur. | Open Subtitles | لكن أحيانا التنين يضل من عائلته و ينتهي به الأمر بعيداً جداً عن منزله |
| Peki neden bir çocuk evinden, altı cadde uzaklıktaki bir okuldan, metroyla 40 dakikada gideceği bir okula nakledilsin ki? | Open Subtitles | فلماذا قد ينتقل طفل من مدرسته التي تبعد 6 أحياة عن منزله إلى مدرسة أخرى تبعد 40 عنه باستخدام قطار الأنفاق |
| Adam otelde. evinden uzakta. | Open Subtitles | إنها غرفة فندق وهو بعيد عن منزله |
| Dostum, telefonunu kapatmıştı. evinden çok uzaklarda. Hatırladın mı? | Open Subtitles | هاتفه لا يعمل إنه يبعد عن منزله 80 ميل |
| Dostum, telefonunu kapatmıştı. evinden çok uzaklarda. Hatırladın mı? | Open Subtitles | هاتفه لا يعمل إنه يبعد عن منزله 80 ميل |
| Yani Kelli, evinden her yönde bundan uzun mesafede değil. | Open Subtitles | مما يعني أن " كيلي " لم تبتعد عن منزله |
| Ben, onun evinden uzak duruyorum. | Open Subtitles | أبقى بعيداً عن منزله |
| Bir gün sahildeki evinden dışarı çıktığında ve evsiz bir adamın Armani kıyafetlerini giydiğini görünce beni düşünecek. | Open Subtitles | يوم ما قريب، سيبتعد والدك عن منزله في الشاطئ (وسيرى رجل مشرد يلبس ملابسه ماركة (أرماني ثم سيفكر بي |
| evinden, eşinden uzak. | Open Subtitles | بعيداً عن منزله.. |
| evinden bayağı uzaklaşmış. | Open Subtitles | بعيد جداً عن منزله. |