| Duygularımı inkar etmiyorum Onlarla uyum halindeyim. Ancak kısa sürede aşmayı başardım. | Open Subtitles | أنا لا أنكر مشاعري , أنا متناغم مع عواطفي بشدة وإستطعت التحرك بينها سريعاً |
| Ben sadece Duygularımı nasıl yönlendirip kontrol edeceğimi öğrendim. | Open Subtitles | أنا تَواً تَعلّمتُ كَيفَ أُركّزُ عواطفي وتُسيطرُ عليها. |
| duygularım öyle yüzeye yakındı ki her şeyi kolayca hissedebilirdim. | Open Subtitles | عواطفي كانت ظاهرة جداً بإمكاني بسهولة الشعور بأي شيء |
| Bugünün duyguları, sensiz, geçmişteki duyguların ölü kabuğundan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | ... بدونك ... عواطفي الحاضرة ستصبح كالجلد الميت عواطف ماضية |
| Benim tutkum ahlakımın önüne her gün geçiyor. Buna hayatı sonuna kadar yaşamak deniyor. | Open Subtitles | عواطفي تغلب أخلاقي يوميّاً، فهذا ما يسمّى عيش الحياة على أكمل وجهٍ. |
| Onu araştırmamız gerekse de gerekmese de onu hapsetmekten bahsederken kişisel duygularımın işe karışmasına izin verdim. | Open Subtitles | حتى لو لم نتكلم عن ذلك فستأخذني عواطفي وأحاول أن أوقف حبس ابني |
| Duygularımı, daha yaratıcı yollar ile ifade edebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني ان اعبر عن عواطفي بطريقة اكثر ابداعاً |
| Duygularımı kontrol etmem an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط قبل أن أتولى أمر عواطفي |
| Duygularımı savaştım ama artık yapamıyorum. | Open Subtitles | لقد قاومت عواطفي ولم يعد بوسعي الآن |
| Aslında çok güçlü bir etmen, duyularımı keskinleştiriyor, Duygularımı öldürüyor. | Open Subtitles | في الحقيقة ، انه "مقوي" للعملاء ، الذي يشحن احاسيسي ، و يُميت عواطفي |
| duygularım yüzeyin hemen altında mayın gibi yüzüyor. | Open Subtitles | عواطفي تترصد تحت السطح مثل لغم عائم. |
| İşe yaramıyorum. duygularım her şeyi mahvediyor. | Open Subtitles | أنا لا أعمل عواطفي تفسد كل شيء |
| Açık konuşalım benim duygularım yolumuzda değil. | Open Subtitles | إنما للتوضيح، عواطفي لا تعترض مسعانا. |
| Bugünün duyguları, sensiz, geçmişteki duyguların ölü kabuğundan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | ... بدونك ... عواطفي الحاضرة ستصبح كالجلد الميت عواطف ماضية |
| Bugünün duyguları, sensiz, geçmişteki duyguların ölü kabuğundan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | ... بدونكِ ... عواطفي الحاضرة ستصبح كالجلد الميت عواطف ماضية |
| Bugünün duyguları, sensiz, geçmişteki duyguların ölü kabuğundan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | ... بدونك ... عواطفي الحاضرة ستصبح كالجلد الميت عواطف ماضية |
| Onun tutkuları benim tutkum olacak onun hayalleri, benim hayallerim. | Open Subtitles | عواطفه كانت عواطفي أحلامك هي أحلامي.. |
| duygularımın yoğunlaştığını hissettiğimde, boş bir kutu düşünürüm ve hislerimi o kutunun içine koyarım. | Open Subtitles | حينما أشعر أن عواطفي , ستُسيطر عليّ , أتخيّل ببساطة صندوقاً خالياً وآخذ ما أشعر به وأضعه , في ذلك الصندوق |
| Sonunda tutkumu dünyayla paylaşmaya hazırım. Ne olacak? Ayakkabı mı? | Open Subtitles | أخيراَ مستعدة لمشاركة عواطفي مع العالم |
| Lütfen beni bağışla. Karım hakkında konuşurken aşırı duygusal oluyorum. | Open Subtitles | رجاءً سامحني، فإنّ التحدث عن زوجتي يثير عواطفي قليلًا. |
| Filmi ona anlatırken, bütün hislerim ve döktüğüm gözyaşları belki de daha güçlü bir şekilde geri gelmişti. | Open Subtitles | لكن عندما قمت بإخباره قصة الفيلم عواطفي ودموعي بدأت تخرج خرجت مشاعري بشكل ربما أقوى من المرة الأولى عندما شاهدت الفيلم |
| Benim Duygularıma göre karar vermeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان تتخذي قراراتك بناء على عواطفي |