| Onun dönmesini istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | مجرد اتحدث معك تريد عودتها ، أليس كذلك ؟ |
| Stella, Terra'nın ikinci ışık demetini gözlemlediğindeyse çoktan dönüş yolculuğunda olacaktır. | TED | بمرور الوقت سترصد ستيلا موجة تيرا الثانية، وستكون فعلياً في رحلة عودتها. |
| Hiç. Sadece döndüğünden beri onları beraber görme fırsatım pek olmamıştı. | Open Subtitles | لا شيء، لكن لم تسنح لي الفرصة لرؤيتهما معاً منذ عودتها |
| Meksika'dan dönerken biraz uyuşturucuyla yakalanmış. | Open Subtitles | قبض عليها أثناء عودتها من المكسيك ومعها ممنوعات |
| O dönene kadar beklemeliyiz, ne yapacağımızı ona sorarız. | Open Subtitles | ينبغى علينا أن نتريث لحين عودتها,ونسألها عما نفعله سوف تعرف |
| Ruhu bu koridorlarda dolaşıyor. Onun geri dönüşünü bekliyor. | Open Subtitles | روحه تائهه فى هذه القاعه فى إنتظار عودتها |
| Her zaman annemin okulu bitirip döndükten sonra taze av etine olan sevgisini yitirdiğini söylemiştir. | Open Subtitles | قال أنّ منذ عودتها من كلية الحقوق، فقدت تقديرها للحوم الطازجة. |
| Pencereye bir lamba koyacağım... tünemek için eve döndüğünde arayacağım ilk kişi siz olacaksınız. | Open Subtitles | سأضع مصباحاً عند النافذة وستكون أول من أتصل به عند عودتها إلى المنزل. |
| O'nun, halkının kraliçesi olduğu düşünülür. Geri dönüşü, büyük bir ilham olarak görülür. | Open Subtitles | و تعتبر ملكة لشعبها , عودتها سيعتبر إلهاماً كبيراً |
| Bilmiyorum, bahisler kapandı. Ve bende o gelene kadar bu evi satmayı bekletemem, yani şuanda satışda. | Open Subtitles | ولن أتوانى ببيع هذا البيت لحين عودتها لذا سأعرضه بالمزاد العلنيّ. |
| O dönmeden bu pisliği temizlemem gerekiyor. | Open Subtitles | أصغي إليّ , عليّ إنهاء تنظيف هذا قبل عودتها |
| Ondan buraya dönmesini istemek onun için fazla olmadığınızdan emin misiniz? | Open Subtitles | ـ هل انتي متاكده انه لن سيكون كثير عليها, ان نطلب منها عودتها لهذا المكان? |
| Şimdiye kadar dönmesini bekliyordum ama henüz ulaşmadı. | Open Subtitles | كنت أتوقع عودتها الآن لكنها لم تتصل حتي الآن |
| Kocasına vuran, onu mahcup eden, ihtiyaçlarını gidermeyen bir kadın ki kocası yine de onun geri dönmesini istiyor. | Open Subtitles | إمرأة تضرب زوجها تحرجه و ترفضُ طلباته و مازال مصراً على عودتها |
| Ben onu her yere götürüyorum, ama o dönüş yolunu hep buluyor. | Open Subtitles | أخذ زوجتي بكل مكان لكنها تجد طريق عودتها للبيت |
| Kış mevsimini açık denizde geçiren ringalar bunlara denk gelmek için sığ sulara dönüş zamanlarını ayarlarlar. | Open Subtitles | أسماك الرنجة، بعد أن قضت الشتاء بعيدا في البحر تزامن وقت عودتها للمياه الضحلة مع إزدهار الفيتوبلانكتون هنا |
| Galya'ya döndüğünden beri birçok evlilik teklifi aldı– fakat kendini işine adamaya karar verdi, en azından şimdilik. | TED | تلقت العديد من عروض الزواج منذ عودتها إلى غال لكنها قررت أن تكرس نفسها لعملها على الأقل في الوقت الحالي. |
| döndüğünden itibaren düne kadar üvey babasıyla yaşıyordu. | Open Subtitles | منذ عودتها , عاشت مع زوج أمها حتى البارحة |
| Gemisi Tripolis'den dönerken batmış. | Open Subtitles | هناك سفينة، تحطّمت أثناء عودتها من طرابلس |
| Bacaklarını iyileştir ki yürüyebilsin ama yüzündeki kesik ve çürüklere, gemiye dönene kadar dokunma. | Open Subtitles | عالج رجليها لتتمكن من السير لكن أبقِ على الجرح الغائر و الكدمات على وجهها إلى حين عودتها للسفينة |
| Neden onun sağ salim eve dönüşünü pazarlık aracı olarak kullanmadı. | Open Subtitles | لماذا لم يستخدم عودتها آمنة كورقة تفاوض؟ |
| Irak'tan eve döndükten sonra o korkunç flashback'lerden yaşıyordu. | Open Subtitles | كان لديها بعض الذكريات الرهيبة بعد عودتها إلى الديار من العراق |
| eve gelmediğini sabah polis geldiğinde öğrendik. | Open Subtitles | لم نعرف بعدم عودتها لحين وصول ضابط الشرطة في هذا الصباح |
| "Ama medeniyete dönüşü çektiği güçlüklerin sonunu getirmedi." | Open Subtitles | لكن عودتها إلى الحضارة لمتضعنهايةلمصاعبها. |
| Pekâlâ, kalmanda ve o gelene kadar beklemende hiçbir sakınca yok. | Open Subtitles | حسنٌ, أنتِ مرحبٌ بكِ أن تبقي وتنتظري حتى حين عودتها. |
| Geri dönmeden bu işin bitmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن انتهي من هذا قبل عودتها |
| Bunların geri dönmek için beyhude uğraşlar olduğunu söyledi ben de cevapları kendim buldum. | Open Subtitles | إنها تقول أنه لا فائدة من عودتها سأعثر على الإجابة بنفسي |
| Geri dönmüş olması onu birinin kaçırdığı gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | عودتها لا تُغير حقيقة قيام شخص ما بإختطافها |
| Güvenli şekilde dönmesi için 20 milyon dolar istiyoruz. | Open Subtitles | ..المبلغ المطلوب 20 مليون دولار مقابل عودتها آمنة |
| Annem rehabilitasyondan dönüyor ve fena kızmış durumda. | Open Subtitles | أمي في طريق عودتها من اعادة التأهيل وانها سكران. |