| Gitmeden evvel, herkesin Sevgililer Günü için limuzin servisimi kullandığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | قبل ذهابك، أريد تأكيداً أنّ الجميع سيستخدمون سيّارتي الليموزين في أمسية عيد الحبّ. |
| İşte bu yüzden, Sevgililer Günü'nde sana yapacağım sürprizlerin listesini hazırladım. | Open Subtitles | و لهذا أعددتُ قائمةً بالمفاجآت التي سأفاجئكِ بها في عيد الحبّ. |
| Sevgililer Günü kart ve çikolata satmak için ucuz bir numara. | Open Subtitles | إن يوم عيد الحبّ حيلة رخيصة لبيع البطاقات و الشيكولاته |
| Sevgililer Gününde aşkı bulması gereken sensin. | Open Subtitles | أنت الذي يفترض أن يجد الحبّ في عيد الحبّ. |
| Bütün bunları Sevgililer Gününden önce aradan çıkardık. | Open Subtitles | حظينا بهذا كلّه خارج سيطرتنا قبل عيد الحبّ |
| Okulda bile, Sevgililer Günü önemliydi. | Open Subtitles | حتى في المدرسة، كان عيد الحبّ أمراً جللاً |
| Sevgililer Günü'nün çiftler için olmadığını erkenden öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلّمت الآن، أن عيد الحبّ ليس مخصصا للثنائيات |
| Ben iç çamaşırı mağazasına gidip Sevgililer Günü için bana vereceğin hediyeyi alacağım. | Open Subtitles | و آخذُ ما ستشتريه لي أنتَ بمناسبة عيد الحبّ |
| 30 yıl boyunca Sevgililer Günü galibi bendim şimdi ise değilim ve bu yüzden bu seferki iğrenç geçecek. | Open Subtitles | لقد قضيتُ 30 سنة متتابعة و أنا فائزة يوم عيد الحبّ و ، حسناً الآن لم أعد كذلك لهذا سيكون هذا العيد سيّئاً |
| Söylemeye çalıştığım, biriyle geçirdiğin ilk Sevgililer Günü önemlidir. | Open Subtitles | أقول لكَ، أنّ عيد الحبّ الأوّل الذي تقضيه مع شخصٍ ما مهمّ |
| Sevgililer Günü beyazları halletmek için en doğru gün. | Open Subtitles | عيد الحبّ هو أفضل يوم لغسيل الثياب البيضاء. |
| Sevgililer Günü, kutlama kartı endüstrisinin yarattığı bir dümen. | Open Subtitles | عيد الحبّ مُجرّد حيلة تمّ إختلاقها بواسطة صناعة بطاقات التهنئة. |
| Sevgililer Günü, benim için oldukça güçtür. | Open Subtitles | كما ترى يوم عيد الحبّ مختلف قليلاً بالنسبة لي |
| Sevgililer Günü döneminde daha ziyade vahşi mizansenler yaratmaya meraklı. | Open Subtitles | حول يوم عيد الحبّ هو بالأحرى يقوم بـ... حسناً , عروض وحشية من... |
| Önceleri Sevgililer Günü'nü pek umursamazdım ama artık görmezden gelemezdim. | Open Subtitles | لم أكن أهتمّ بـ"عيد الحبّ" في السابق و لكن الآن، لا أستطيع تجاهله |
| Sevgililer Günü deyince, çoğu insanın aklına çiçek ve çikolata gelir. | Open Subtitles | "عندما يذكر اسم"عيد الحبّ يخطر ببال الجميع أشياء مثل الزهور و الحلوى |
| Sevgililer Günü'nde, havada aşk vardı. | Open Subtitles | فيمكن أن تشمّ رائحة الحبّ "تملأ الأرجاء في "عيد الحبّ |
| Annem Sevgililer Günü'ne bayılırdı, niye sevmesin? | Open Subtitles | كانت أمي تتوق إلى عيد الحبّ و لمَ لا ؟ |
| - Neden? İlk ve tek erkek arkadaşım mezuniyet yılında Sevgililer Gününde vermişti. | Open Subtitles | خليلي الأوّل والوحيد بالواقع أعطانيهم في عيد الحبّ بعامي الجامعيّ الأخير |
| Sevgililer Gününden nefret ediyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننتك كنت تكره عيد الحبّ . |
| Sevgililer Gününü yalnız geçireceğin fikri hiç hoşuma gitmiyor. Merak etme. | Open Subtitles | أنا فقط أكره التفكير أنك بمفردك في يوم عيد الحبّ |