| hayatı tekrar bulamazsın.. yaşa. | Open Subtitles | لن تحصل على هذه الحياة مرة ثانية... عيشها |
| hayatı tekrar bulamazsın.. yaşa. | Open Subtitles | لن تحصل على هذه الحياة مرة ثانية... عيشها |
| Ve böylece, gece çökmeye başladığında farkına vardım ki, bu kız için, yaşamak için yaptığı şeye rağmen, harika denebilirdi. | Open Subtitles | و بالتدريج تلك الليلة .. ابتدائت ادرك هذه الفتاه بالرغم عن طريقة كسب عيشها .. |
| Capcanlı. | Open Subtitles | عيشها بكاملها |
| yaşamayı bırakmanı değil. | Open Subtitles | إلى إنجاز المزيد في حياتك لا منعك من عيشها |
| Ama yeniden yaşamaya çalıştığı fantezisini korumak için her şeyi yapacaktır. | Open Subtitles | لكنه سيفعل كل ما يلزم لحماية النزوة التي يحاول عيشها مجدداً |
| yaşadığı yerden şikayet ediyor. Yanıma taşınmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | تتذمر بشأن مكان عيشها تهدد بالإنتقال والسكن معي |
| Burda seçtiğin bu hayatı yaşamaya özgürsün. | Open Subtitles | هنا أنت حرا لتختار الحياه التى تريد عيشها |
| Ama geçimini ağzıyla sağlamasının senin için bir problem olduğunu seziyorum. | Open Subtitles | لكنها تكسب عيشها بقذف السائل في فمها وأحس أنها مشكلة معك |
| hayatı tekrar bulamazsın.. yaşa. | Open Subtitles | أنت لن تحصل على هذه الحياة مرة ثانية... عيشها |
| hayatı tekrar bulamazsın.. yaşa. | Open Subtitles | لن تحصل على هذه الحياة مرة ثانية... عيشها |
| hayatı tekrar bulamazsın.. yaşa. | Open Subtitles | لن تحصل على هذه الحياة مرة ثانية... عيشها |
| Bıçak filmini izlemeyi boşver. Filmin içinde yaşa. | Open Subtitles | انسي مشاهده افلام الطعنه يمكنكِ عيشها |
| Ben de, ama artık yaşamak istiyorum. Seninle yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أيضاً لم أكن, لكنني أود أن أعيشها الآن, أريد عيشها معك |
| Hayat... onu yaşamak istemek. | Open Subtitles | الحياة الرغبة في عيشها |
| Capcanlı. | Open Subtitles | عيشها بكاملها |
| Capcanlı. | Open Subtitles | عيشها بكاملها |
| Eğer yaşamayı bıraktıysan hayatı korumak niye diye düşünüyorum. | Open Subtitles | وأتساءل عن فائدة حماية الحياة وأنا قد فقدت حس عيشها ؟ |
| Şuan yaptığın yaşamayı seçtiğim gezegende gösteriş yaparak uçmak. | Open Subtitles | حسناً، ما تفعلينه يفسد الطريقة التي أردت عيشها على الكوكب طوال حياتي |
| Hayatımı analiz etmeyi bırakmaya,. ve yaşamaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد أن أتوقف من تحليل حياتي أريد بدء عيشها |
| Biyoloji kartını oynaman yaşadığı yer dışında hiçbir şeyi değiştirmiyor. | Open Subtitles | محاولة لعب ورقة علم الاحياء لا يغير شيئا باستثناء مكان عيشها |
| New York'ta yaşadığı ve uyuşturucu bağımlısı olmadığı konusunda. | Open Subtitles | بشأنها وبشأن عيشها في نيويورك وأنها ليست مدمنةُ مخدرات |
| Bir varsayıma göre hayatı hem yaşayıp hem de aynı anda anlayamazsın. | Open Subtitles | حيث أنه أدرك أخيرا بأن شيئا كان يحصل له حيث يظهر لنا إفتراض أنه لا يمكنك فهم الحياة و عيشها في نفس الوقت |
| Gelecek insan, geçimini evleri temizleyerek sağlayan tamamen yabancı biri. | Open Subtitles | هذه امرأة غريبة تماماً تنظف المنازل لتكسب عيشها |