| Aslında, sanırım Ocak ayına kadar gerçek manada 20 yaşına girmiş olmayacağım, bu yüzden 19 yaşındayım. | Open Subtitles | ماعدا ، حسنًا ، لا أعتقد حقاً أني سأكمل العشرين حتى يناير القادم ، لذا أنا في التاسعة عشر من عُمري |
| Dünya hesaplamalarına göre Kehanetler Sarayı'nın dışında yaklaşık olarak 300 yaşındayım. | Open Subtitles | طبقاً للتقدير خارج قصر المُتنبئين فأنا عُمري 300 عـام. |
| Tüfek kullanmayı 5 yaşındayken bana o öğretti. | Open Subtitles | لقد علّمني إطلاق البندقيّة عندما كان عُمري خمسة سنوات |
| 8 yaşındayken, Afrikalı fakir bir çocuğa ayda 11$ gönderiyordum, ve şimdi, bu kadar yıldan sonra, beni ziyarete geliyor. | Open Subtitles | عندما كُنت في الثامنة من عُمري بدأت أرعى طفل أفريقي فقير ب 11 دولار في الشهر و الآن وبعد كُل هذه السنوات |
| Benim yaşımda, böyle bir vücuda sahip başka birini tanıyor musun? | Open Subtitles | أتعرفنَ امرأة أخرى غيري في مثل عُمري بمثل هذا الجسد؟ |
| Çocuktum, seni orospu çocuğu. 9 yaşındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت طفلة أيها الأحمق لقد كان عُمري 9 سنوات |
| 17 yaşımdan beri yasal olarak reşit sayılıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت وصيّاً على نفسي منذ كنتُ في السابعة عشر من عُمري. |
| - Elli dört yaşındayım. | Open Subtitles | ـ أنا في الرابعة والخمسين من عُمري ـ أحقاً ؟ |
| İhtiyarlar için o. Ben 40 yaşındayım. | Open Subtitles | هذا الهُراء للعواجيز بحقك ، أنا في الـ40 من عُمري |
| Benim. 16 yaşındayım ve güzelim. | Open Subtitles | هذه أنا أنا عُمري 16 عاماً، وجميلة |
| Ben 25 yaşındayım, ama vücudum 85 yaşında. | Open Subtitles | أنا عُمري 25 سنة في جَسَد عمرهُ 85 سنة |
| Ve bilgin olsun, ben 8 yaşındayım, hecelemeyi biliyorum. | Open Subtitles | - وبالمناسبة أنا في الثامنة من عُمري وأعرف كيف أتهجى- |
| Hiç sorma. 8 yaşındayken başladı, | Open Subtitles | لا تسألِ إنه شيء بدأته عندما كُنت في الثامنه من عُمري |
| 12 yaşındayken kaybetmiştim. | Open Subtitles | لقد أضعتُ هذا عندما كنتُ في الـ12 من عُمري. |
| Beş yaşındayken bundan daha iyi bir robot yapabilirdim. | Open Subtitles | كان يُمكن أن اصنع روبوت أفضل حينما كنتُ في الخامسة من عُمري. |
| Beş yaşındayken bundan daha iyi bir robot yaptım aslında. | Open Subtitles | لقد صنعتُ بالفعل روبوت أفضل حينما كنتُ في الخامسة من عُمري. |
| Ben on yaşındayken... komşumuzun kızı kayboldu. | Open Subtitles | عندما كُنت في العاشرة من عُمري جارتي التي تسكن بجواري إختفت |
| Benim yaşımda insan heyecanını akıllıca harcamalı. | Open Subtitles | في مثل عُمري يجب على المرء أن يتعقل في شعورهِ بالإثارة |
| Dilenemem. Benim yaşımda olmaz. | Open Subtitles | لا يمكنني التسوّل ليس في عُمري هذا |
| Benim yaşımda mı? | Open Subtitles | في عُمري هذا؟ |
| Öldüğümde 23 yaşındaydım. | Open Subtitles | كنتُ في الثالثةِ والعشرين مِن عُمري حينما مُتُّ. |
| Öldüğünde 11 yaşındaydım. | Open Subtitles | لقد توفّيت عندما كنت في الحادية عشرة من عُمري |
| 11 yaşımdan beri manastırdayım. | Open Subtitles | كُنت في هذا الدير منذُ أن كان عُمري 11 سنة |