| Gümrük ajanları bu operasyonun elebaşları değiller, onlar sadece ara adamları. | Open Subtitles | عُملاء مكتب الهجرة والجمارك ليسوا قادة تلك العملية ، إنهم الوسطاء |
| - MNU ajanları, açın! - Selam. | Open Subtitles | عُملاء منظمة حقوق الكائنات الفضائية اخرجوا |
| Bak, benim 550'ye iki hafta önce federal ajanlar el koydu. Kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | اسمعا، لقد تمّ مُصادرة سيّارتي من قبل عُملاء فيدراليين قبل أسبوعين، يُمكنكما التحقق. |
| Pekâlâ, şöyle yapacağız. Yöneticileri serbest bırakacağım ama hepsinin evinin önünde birer ajan olacak. | Open Subtitles | سأقوم بإطلاق سراح الأوصياء، لكن سأجعل عُملاء يُراقبون منازل كلّ واحدٍ منهم. |
| İşlerin, çoğu Depo ajanı için nasıl sonuçlandığını düşünecek olursak emin miyiz? | Open Subtitles | نظرا للطريقة التي تؤول إليها الامور مع مُعظم عُملاء المستودع هل نحن مُتأكدين ؟ |
| Adı Christof ve Almanya'da bir müşteri yöneticisi. | TED | اسمه كريستوف، وهو مدير خدمة عُملاء من ألمانيا. |
| Sadece yöre sakinleri değil. Bazı siyasi fraksiyonların ajanları tarafından... | Open Subtitles | ليس فقط الناس المحليون هناك عُملاء يعملون لصالح بعض الفئات السياسية |
| CBI ajanları sana birkaç soru daha sormak istiyorlar. | Open Subtitles | عُملاء مكتب التحقيقات يُريدون أن يسألونكِ بضع أسئلة. |
| İç Güvenlik ajanları bizi karşılayacak ve bize sınırı geçirtecekler. | Open Subtitles | عُملاء إدارة الأمن الوطني سيلتقون بنا ويعبرون بنا الحدود. |
| Gizli ajanlar takipteler. Olaya karışmayın. Tekrar ediyorum: | Open Subtitles | يوجد هناك عُملاء سِريين , لا تتدخلوا أكرر لا تتدخلوا. |
| Satıcı kılığındaki ajanlar vasıtasıyla silahlar sokaklara geri satılıyor. | Open Subtitles | تتمحور حول إعادة تلك الأسلحة إلى الشوارع مُجدداً من خلال عُملاء يتنكرون كتاجري أسلحة |
| ajanlar vuruldu, Derhal acil yardım istiyoruz. | Open Subtitles | لقد سقط عُملاء ، نحتاج إلى إستجابة طبية على الفور |
| Ne zamandan beri, insanlar federal ajan kılığına girsin diye kimliğini ödünç veriyorsun? | Open Subtitles | منذ متى تُعير درعك حتى يتمكّن الناس من إنتحال صفة عُملاء فيدراليين؟ |
| Hepsi deneyimli birer ajan olan arkadaşlarımın yanından sıvışıp SVR'ın 50 Milyon Dolar gönderdiği adamı mı bulacağım? | Open Subtitles | و ماذا بعدها ؟ فقط أتسلل من بين زملائي الذين هُم جميعهم جواسيس ، و عُملاء |
| Beş narkotik ajanı hayatlarını kaybetti. | Open Subtitles | خمسة عُملاء مُكافحة مُخدّرات خسروا حياتهم، سيّدتي. |
| Beş narkotik ajanı öldü ve FBI onları senin öldürdüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | خمسة عُملاء بمُكافحة المُخدّرات قتلوا، والفيدراليين يعتقدون أنّك من قتلهم. |
| müşteri listesiyle eşleştirilene kadar Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderilecekler. | Open Subtitles | سيذهبوا إلى خدمات حماية الأطفال حتى يتم مُطابقة الحمض النووي الخاص بهم بقائمة عُملاء الشركة |
| müşteri listesiyle eşleştirilene kadar Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderilecekler. | Open Subtitles | سيذهبوا إلى خدمات حماية الأطفال حتى يتم مُطابقة الحمض النووي الخاص بهم بقائمة عُملاء الشركة |
| müşterileri var ama öyle ahım şahım bir müşterileri de yok. | Open Subtitles | لديهم عُملاء ، لكن لا يوجد شيء مهول |
| - 51 yaşındaki bankacının kapalı otoparkta FBl ajanlarının elinden nasıl kaçtığı kısmını. | Open Subtitles | الجزء الخاص بالمصرفي ذو الـ51عامالذيهربمنسبعة... عُملاء فيدرالين مدربين ... من مرأب ركن السيارات. |
| - Aynen. Dışarıda bana ihtiyacı olan müvekkiller var ve onları korumak için, elimden gelen en iyi temsilciliği yapacağım. | Open Subtitles | هناك عُملاء في الخارج يريدونني وأنا سأمنحهم أفضل دفاع |
| Ama Kobra ajanlarından Gölge Fırtına ve Zartan hala yakalanamadılar. | Open Subtitles | لكن عُملاء (كوبرا) الممثلين* *(بـ(ستوم شادو *و (زارتان)، بقوا أحرار* |
| Bu haneye tecavüz diğer CBI ajanlarını nasıl etkiledi? | Open Subtitles | إذن كيف يُؤثر هذا الإقتحام المنزلي على عُملاء المكتب الآخرين؟ |