| harika görünüyorsun. Biraz gerginim. | Open Subtitles | نفسرأيىالذىأخبرتكبهمن 10 ثوانى مضت، تبدين فى غاية الروعة |
| Evet. Oldukça harika olurdu, öyle değil mi? | Open Subtitles | نعم، ستكون في غاية الروعة ألا تعتقد ذلك؟ |
| Piyangoyu kazanınca hayatlarının harika olacağını düşünüyormuş. Bu makale ise hayatlarının nasıl bozulduğu hakkında. | TED | يتضح أن الناس يعتقدون أنهم عندما يفوزون باليانصيب ستصيح حياتهم في غاية الروعة هذا المقال يتمحور حول الكيفية التي تدمر بها حياتهم |
| Başarısızlığının ortasında ölü gibi asılı kalmış olabilirsin ve buna rağmen, şunu söylemek için buradayım: Çok güzelsin. | TED | قد تكون واقفاً تماماً في وسط فشلك ومع ذلك، أنا هنا لأقول لك، أنت في غاية الروعة. |
| Leni kendisine Çok yakışan, saten geceliğini giyiyor. | Open Subtitles | قامت ليني بارتداء ثوب نومها الحريري ما جعلها تبدو في غاية الروعة |
| Şahsen ben dövmeyi Çok seviyorum çünkü sanatı seviyorum ve bence burada harika bir şey var, neredeyse romantik bir şey, dövme bir sanat formu olarak metalaştırılamaz. | TED | شخصيًا، أحب الوشوم لأنني أحب الفن وهناك أمر في غاية الروعة من وجهة نظري، بل أقرب للشاعرية، حول طريقة كون الوشم كعمل فني لا يمكن أن يكون مجرد سلعة. |
| Ben küçükken, burada yaşadığımız ilk sene onunla harika sohbetler yapardık. | Open Subtitles | ... منذ كنت طفلة صغيرة .. منذ السنة الأولي لنا هنا كان لدينا أحاديث في غاية الروعة |
| Çocuklar harika görünüyor | Open Subtitles | الأولاد يبدون في غاية الروعة أليس كذلك؟ |
| harika görünüyorsunuz, Bay Suzuki. | Open Subtitles | تبدو فى غاية الروعة, ايها السيد سوزوكى |
| Piyano sesi duyduk; harika geliyordu. | Open Subtitles | سمعنا عزف البيانو,كان في غاية الروعة |
| Eleştiriler harika. Yani, basın... | Open Subtitles | أعتقد أن آراء النقاد كانت في غاية الروعة... |
| Bunu bu kadar harika yapan da bu. | Open Subtitles | ذلك ما يجعل هذا في غاية الروعة |
| - Merhaba anne. - harika görünüyorsunuz. | Open Subtitles | مرحبا أمي تبدون في غاية الروعة |
| Ve bu alan harika. | TED | وهذا المجال في غاية الروعة. |
| Bu harika bir görüntüdür. | TED | وهو منظر في غاية الروعة. |
| Ama bunlardan bir tanesine Carlos Ghonsn, Renault ve Nissan'ın CEO'suna, hibritleri sorduğumuzda harika bir cevap verdi. | TED | لكن واحد منهم " كارلوس غوصن " الرئيس التنفيذي لـرينو و نيسان عندما سُئل عن الهجين قال شيء في غاية الروعة . |
| Ben gerçekten harika bir adamım. | Open Subtitles | فأنا صديق في غاية الروعة. |
| Kesinlikle Çok... etkileyici. Mutfağa bir göz atabilir miyim? | Open Subtitles | انه في غاية الروعة هل يمكنني القاء نظرة على المطبخ؟ |
| Çok güzeldi, harikaydı. Sensiz yapamazdım. | Open Subtitles | لقد كان ذلك في غاية الدهشة, غاية الروعة لم يكن بإمكاني إتمام ذلك بدونك |
| Yemek Çok güzeldi, sağ ol. Ben gidiyorum. | Open Subtitles | شكراً , كان الغداء في غاية الروعة سأغادر الآن |
| Seninle tekrar çalışmak Çok güzeldi, küçük kızım. | Open Subtitles | كان العمل معك مرة ثانية في غاية الروعة يا صغيرتي |