| Buraya bakmadığı bir anda onu devireceğim. Tara, yapma sakın. | Open Subtitles | سأنقض عليها في غفلة منها |
| Ne olursa olsun tek bir şansım olacak. Dikkatinin dağıldığı bir anda saldırıp kartı çalmalıyım. | Open Subtitles | "لديّ فرصة واحدة، وهي سرقة بطاقة (هيسوكا) في لحظة غفلة منه" |
| Benim bakmadığım bir anda bana ait olan bir şey aldı. | Open Subtitles | أخذت شيئا يخصني في غفلة عني |
| Şüpheli onu bir hileyle kandırdı ya da ani bir saldırıyla gafil avladı. | Open Subtitles | لذا فقد يكون الجاني قد أغراها بخدعة ما او هاجمها بغتة في وقت غفلة منها |
| Adamlardan birisi beni gafil avladı, Remington'umu aldı. | Open Subtitles | أمسك الرجل الأولي بي على حين غفلة |
| Hiç beklemediğin bir anda! | Open Subtitles | على حين غفلة |
| Tam da hiç beklemediğim bir anda | Open Subtitles | في غفلة عني |
| Tam da hiç beklemediğim bir anda | Open Subtitles | في غفلة عني" |