"غلطتكِ" - Traduction Arabe en Turc

• senin hatan
• Senin suçun
• sizin hatanız
• Bu senin

Özür dilemeyi bırak. Bu senin hatan değil. - Tamam mı?
توقفي عن الاعتذار يا أمي انها ليست غلطتكِ

Bu senin hatan değil. Şimdi, beni dinle, bu senin hatan değil.
إنها ليست غلطتكِ اسمعيني جيداً إنها ليست غلطتكِ

Tatlım, kendini suçlama. senin hatan değil.
لا تلومي نفسكِ يا عزيزتي انها ليست غلطتكِ

Prue, Senin suçun değil. güçlerimiz burda işlemiyor, bunu biliyorduk.
برو، إنها ليست غلطتكِ. فقدراتنا لا تعمل وهذا ما نعرفه الآن

Babamın bizi terk etmesinin Senin suçun olmadığını biliyorum. Böyle söylememeliydim.
أعلم بأن رحيل أبي لم يكن غلطتكِ لم يكن يجب علي قول ذلك

— Hayır, sizin hatanız değil ki?
ــ اهدأي، ليست الغلطة غلطتكِ

senin hatan değildi. Muazzam bir kalp kriziydi.
لم تكن غلطتكِ, لقد أصيب بنوبة قلبية حادة

senin hatan değil, senin hatan olduğunu söylemiyorum. Sadece bir soruya cevap ver.
لم تفهمي, و ليست غلطتكِ, و لم اقل أنها غلطتكِ

Durman gerek. Durmalısın. senin hatan değildi.
عليكِ التوقف, عليكِ فعل ذلك لم تكن غلطتكِ

senin hatan olur. Onu sen karıştırdın.
ستكون غلطتكِ أنتِ ، أنتِ من جعلتيه يتورط بالأمر

Bu senin hatan değil, hemen pes etme, tamam mı?
ليست غلطتكِ لم نستسلم بعد , حسناً ؟

- Bu herhalde senin hatan, değil mi? - Öyle mi?
حسناأظن ان تلك غلطتكِ اليس كذلك ؟

senin hatan değil. Sadece henüz hazır değil.
إنّها ليست غلطتكِ فليس جاهزاً بعد

- Müvekkili kaybettim. - senin hatan değildi.
ـ لقد خسرتُ عميل ـ ليست غلطتكِ

Eğer kötü bir şey olursa bu senin hatan olacak!
إذا حدث شيء سيء ستكون غلطتكِ

senin hatan, biliyorsun.
إنّها غلطتكِ كما تعلمين.

- Kırmamaya çalışıyordum sadece. - Senin suçun değil.
ـ كنت أحاول أن أكون ودودة وحسب ـ أنها ليست غلطتكِ

Kendimi savunmam gerekirse, bu aslında Senin suçun.
في دفاعي عن نفسي، هذه كانت غلطتكِ نوعاً ما

Eminim ki kıyamet Senin suçun değildir.
أنا متأكد جداً أن نهاية العالم ليست غلطتكِ

Kocanın odunun teki olması Senin suçun değil.
لديك زوج صحيح إنه مغفل قليلًا لكنها ليست غلطتكِ

Yoktu ama sizin hatanız değildi.
-كلا، ولكنّها ليست غلطتكِ .