| Guttman, sana neyle şantaj yaptıkları benim hiç sikimde değil. | Open Subtitles | غوتمان , انت لا تعطي اي اهتمام بما يبتزونك فيه |
| Çünkü Guttman da bu işin içinde. Kim olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لأن غوتمان في هذا العمل اتعلم من هو ؟ |
| Guttman beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذرني غوتمان انها مليئه بالنقود |
| Ayrıca ev sahibi, Chris Gutman adında bir içki arkadaşı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (لاندلورد) قال أيضاً أنّ لديه رفيق في الشرب إسمه (كريس غوتمان) |
| Gutman, yiyecek taşıma mesaisini saat 7:00'de bitirdi. | Open Subtitles | -صحيح إنتهت ورديّة (غوتمان) في الساعة الـ 7: 00 |
| Gottman bu verilerin derinine indiğinde, kadınların oldukça etkili olduğunu buldu. | TED | ولكن عندما تعمّق غوتمان في هذه البيانات، ما وجده هو أن النساء عمومًا كن قابلات جدًا للتأثير عليهن. |
| Guttman safın teki olabilir, ama herif aptal değil. | Open Subtitles | غوتمان غريب اطوار لكنه ليس غبي سخيف |
| Ben de biliyorum iyi olmadığını Guttman. | Open Subtitles | بالطبع انه ليس بامر جيد , غوتمان |
| - Guttman bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | غوتمان يستطيع مساعدتنا |
| Ondan sonrası seni ilgilendirir Guttman. | Open Subtitles | انها مشكتلك , غوتمان |
| Berta'yı tekerlekli sandalyeye oturt. Guttman! | Open Subtitles | ضعها في كرسيه المتحرك غوتمان |
| - Size bir soru sorabilir miyim, Bay Guttman? | Open Subtitles | -هل اطرح عليك سؤال، سيد (غوتمان)؟ |
| Kahvaltıda bize eşlik etmek ister misiniz, Bay Guttman? | Open Subtitles | أترغب بمشاركتنا الفطور، سيد (غوتمان)؟ |
| Üzgünüm, Bay Guttman. | Open Subtitles | متأسفة يا سيد (غوتمان) |
| Ben Bayan Guttman'ın bakıcısıydım. | Open Subtitles | كنت اعتني بالسيدة (غوتمان). |
| Soyadınız Guttman mı? | Open Subtitles | هل أسمك الثاني (غوتمان)؟ |
| ...bu yüzden Gutman'a, biri beni sorarsa söyleme dedim. | Open Subtitles | لذا قلتُ لـ(غوتمان) أن يخرس لو سأل أيّ شخص عني |
| Gutman yalan söylüyordu. İşte o, o tarafta. | Open Subtitles | (غوتمان) كان واضحاً كذبه ها هو هناك |
| Gutman'ı benzinlikten, çalıştığı yere kadar takip ettim. Bununla ilgili konuşmaktan utanıyor musun... - Noel... | Open Subtitles | تبّعتُ (غوتمان) من محطة الوقود حيث يعمل أأنت محرج للحديث عن... |
| Gutman'ın bir sürü düşmanı vardı. | Open Subtitles | حسناً ، لدى (غوتمان) العديد من الأعداء |
| Merhaba, Gutman. | Open Subtitles | (مرحباً ، يا (غوتمان |
| Evlilik araştırmacısı John Gottman der ki, sağlıklı bir evliliğin sırrı büyük bir jest ya da yüce bir söz değil, küçük ilgi anlarıdır. | TED | الباحث في الحياة الزوجيه جون غوتمان قال إن سر العلاقة الصحية الجيدة ليس إظهار نيه حسنه أو وعد نبيل إنه في لحظات الاتصال |