| Ortalıkta dolanır, Sam'in komadan çıkmasını beklerdik. | Open Subtitles | نتسكع معا .. ننتظر سام لتفيق من غيبوبتها |
| Güney kutbu doktoru komadan çıktı. | Open Subtitles | لقد أفاقت طبيبة القطب الجنوبي من غيبوبتها |
| komadan çıkıp çıkmadığını biliyor muyuz? | Open Subtitles | أنعرف إن كانت ستفيق من غيبوبتها الآن أم لا؟ |
| Her neyse, inanmayacaksınız ama karakterim komadan çıkıyor. | Open Subtitles | على أي حال لن تصدّقوا ما سأخبركم به ستصحو شخصيّتي من غيبوبتها! |
| Hepinizin bildiği gibi, Leela'nın öldükten sonraki isteği eğer komada öldüyse bedeninin, çok tehlikeli bir yaratık olan vahşi bir cyclops-yiyen tarafından yenilmesiydi. | Open Subtitles | كما تعرفون ليلا عاشت حياة هادئة حتة في غيبوبتها حتى أن جسدها سيكون طعام لاحادي الاعين وهو مخلوق ياكل فقط احادي الاعين |
| komada olmasına rağmen, ziyaretçileri tanıyabildi. | Open Subtitles | من زياراته لإبن أخيه , على الرغم من غيبوبتها |
| Yapmamam gerektiğini biliyorum ama Nicky'nin komadan çıkamayacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | أعلم أنه لا يجب علي لكنني لم أعتقد أن " نيكي " ستخرج من غيبوبتها فذهبت إلى المستشفى للوداع |
| Eğer komadan çıkacak olursa sigorta parası için kocasını öldürmek üzere bilinen bir suçluyu tutmaktan hüküm giyecek. | Open Subtitles | إن استقيظت من غيبوبتها... سيتم اتهامها لاستئجار مجرم معروف لقتل زوجها من أجل مال التأمين |
| Görünüşe göre, Julianna az önce komadan uyanmış. | Open Subtitles | من الواضح أن (جوليانا) استفاقت للتو من غيبوبتها |
| Şimdi tek yapmamız gereken Mavi'yi komadan çıkartacak bir yol bulmak. | Open Subtitles | والآن علينا إيجاد طريقة لإيقاظ (بلو) مِنْ غيبوبتها |
| Abigail Hobbs'un komadan çıktığını bilmeni istedim. | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أُعلمك ... (أن (أبيغيل هوبز قد إستفاقت من غيبوبتها |
| Launa Cruz komadan çıktı. | Open Subtitles | لونا) - - (لونا كروز) أفاقت من غيبوبتها |
| Yakındaki bir hastaneye yerleştirildi, ve hala komada. | Open Subtitles | لقد نقلت الى المستشفى القريبة لكنها لم تستيقظ من غيبوبتها حتى الآن . |
| Gerçekten de komada. | Open Subtitles | غيبوبتها حقيقية |