| - İşe yaramaz ya da mahkeme emriyle mühürlenmiş belgeler. | Open Subtitles | كل الملفات كانت غير مفيدة أو مغلقة بأمر من المحكمة |
| Tamamen işe yaramaz olmadığıma sevindim. | Open Subtitles | من المُريح أنني لم أكُن غير مفيدة تماماً |
| Yıllardır onu işe yaramaz, yanlış ve zamanı geçmiş bilgilerle besliyorum. | Open Subtitles | ظللت اغذية بمعلومات غير مفيدة ومغلوطة وقديمة لعدة سنوات |
| Savaştan uzak durduğum için, bu kol benim için gereksiz ve işe yaramaz durumda. | Open Subtitles | إن إبتعادي عن القتال جعل تلك الذراع ليست ضرورية و غير مفيدة بالنسبة لي |
| Neyse ki harita üzerindeki şifre çözülmeden hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | لحسن الحظ بالنسبة لنا الخريطة غير مفيدة |
| Gittikçe daha kötü oluyor. Bu ilaçlar işe yaramıyor. | Open Subtitles | إنها تزداد سوءا وهذه الحبوب غير مفيدة |
| R.I.C.O. kanununda "işe yaramaz" bilgi bile işe yarar. | Open Subtitles | بمبدأ مكافحة الفساد لا توجد معلومات غير مفيدة |
| Hangi düşüncelerin senin için işe yaramaz olduğunu anlaman için çok gençsin. | Open Subtitles | انتِ شابة جدا كي تفهمي اي افكار هي غير مفيدة لكِ |
| Kart olmadan parmak işe yaramaz. | Open Subtitles | الأصابع غير مفيدة من غير البطاقة معها |
| Albay Telford'ın sağladığı istihbarat da artık işe yaramaz. | Open Subtitles | "إيضا ستجدون ان المعلومات التي زودكم بها العقيد "تيلفورد باتت غير مفيدة لكم الآن |
| Pentagondaki çaycıların bile kolaylıkla ulaşabileceği işe yaramaz bilgiler topladığınız için! | Open Subtitles | هذا هو بالضبط مايجعلك تجمع معلومات غير مفيدة كهذه حتى أن موظفى البنتاجون يستطيعون بسهولة الحصول عليها فى مكاتبهم المريحة |
| işe yaramaz ... | Open Subtitles | ... مواهبي المخفية حسنا , أنها غير مفيدة على الإطلاق |
| Evet ama işe yaramaz. | Open Subtitles | أجل لكنها غير مفيدة |
| Toplarımız kalkana karşı bir işe yaramaz. | Open Subtitles | المدافع ستكون غير مفيدة حينها |
| İşe yaramaz bir dereceyle mezun olacaksın | Open Subtitles | ستتخرج مع شهادة غير مفيدة |
| Hepsi ya işe yaramaz ya da alakasız. | Open Subtitles | كلّها كانت غير مفيدة |
| Bizim için tamamen işe yaramaz. | Open Subtitles | إنها غير مفيدة تماماً لنا |
| Pekala işe yaramaz dostum, at gitsin. | Open Subtitles | حسنا... انها غير مفيدة يا صديقي... . |
| Her şey tecrit edilmiş. Anahtar işe yaramıyor. | Open Subtitles | كل شيء مغلق البطاقة غير مفيدة. |
| Eller hiç işe yaramıyor! | Open Subtitles | اليدان غير مفيدة إطلاقاً! |