| Sanırım bir yanım seni kıskanıyor çünkü istediğin her şeye sahipsin. | Open Subtitles | وأعتقد أن جزء مني غيورٌ منكِ لأن لديكِ كل شيء كُنتِ ترغبين فيه |
| Önce karın ve çocuğun şimdi de Bayan Frye. Seni kıskanıyor gibi, Patrick. | Open Subtitles | أوّلاً زوجتكَ وابتنكَ ، والآن فقدت (فراي) يبدو أنّه غيورٌ ، يا (باتريك) |
| Alec, Lee ile yattım diye kıskanıyor, o kadar. | Open Subtitles | وإنهُ غيورٌ فحسب بسبب أنني ضاجعتُ (لي). |
| Bu kadar kıskanç mı? | Open Subtitles | -أهو غيورٌ لهذه الدرجة ؟ -من الأفضل ألا نختبر مدى غيرته |
| Erkeğiniz vahşi bir kıskanç, Bayan Hendrix. | Open Subtitles | (زوجكِ غيورٌ جداً أيتها السيدة (هاندريكس |
| O çok komik ve Rath ise çok kıskanç. | Open Subtitles | هو مضحكٌ للغاية و(راث) غيورٌ للغاية |
| - Başarını kıskanıyor. | Open Subtitles | - انهُ غيورٌ من نجاحاتك |
| - Adamı kıskanıyor musun? | Open Subtitles | هل أنت غيورٌ ؟ |