| götürdüm ve işi bitirdim... 8 birim, 82 bin, ve dedim ki... | Open Subtitles | فأخذتها ورسمتها على الخريطة.. ثمان وحدات بـ82 ألفا وقلت لهم |
| - Şey, aslında, onu planetaryuma götürdüm. | Open Subtitles | حسنا، أم، في الواقع، فأخذتها إلى القبة السماوية. |
| Hastalandı. Onu veterinere götürdüm. | Open Subtitles | أصابتها المرض فأخذتها إلى العيادة البيطرية |
| Bir fırsat yakaladım ve aldım. | Open Subtitles | إسمعى , لقد شاهدتُ فرصه جيده فأخذتها |
| Bir fırsat yakaladım ve aldım. | Open Subtitles | إسمعى , لقد شاهدتُ فرصه جيده فأخذتها |
| Ama bir yere yakıştıramadım. Sonra da ikinci el pazarına götürdüm. | Open Subtitles | ولكنها كانت شاذة فى بيتى,فأخذتها للمزاد. |
| Ben de bir tamirciye götürdüm kamyonetteki bilgisayarın şüpheli bir araç kimlik numarası verdiğini söyledi. | Open Subtitles | فأخذتها الى الميكانيكي هو اخبرني ان لوحه التحكم في المركبة أظهرت رقم محدد |
| O da tek başına gidecekti, ben de onu kollamak için götürdüm. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،كانتْ ستذهب بمفردها فأخذتها لأنّي أعتني بها. |
| Bende onu Hipodruma götürdüm | Open Subtitles | فأخذتها الى ميدان السباق |
| Dün fabrikaya götürdüm. | Open Subtitles | فأخذتها إلى المصنع أمس. |
| Ben de onu Tegan Sara konserine götürdüm. | Open Subtitles | فأخذتها لاستشارة " تيا وكون " |