| Pekala, bir zamanlar küçük cesur bir fare yaşarmış dediğimizi hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | حسناً، تتذكرون عندما أخبرناكم في قديم الزمان، كان هنالك فأر صغير الشجاع؟ |
| Bir varmış, bir yokmuş, onur ve adaleti seven, her zaman doğruyu söyleyen küçük cesur bir fare yaşarmış. | Open Subtitles | في قديم الزمان، كان هنالك فأر صغير شجاع أحب الشرف والعدالة ودائماً يقول الصدق |
| Şimdi, bu sahnede, küçücük bir fare gibi yürümen gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | في هذا المشهد ، المفروض أن تمشي مثل فأر صغير اتفقنا؟ |
| ...küçük fare çıkmış dolaşıyordu. | Open Subtitles | ..فأر صغير ..كان يمشي |
| Masallardaki güzel küçük fare. | Open Subtitles | إنه فأر صغير و لطيف |
| Bir düşün benim gibi küçük bir fare seni doyurur mu? | Open Subtitles | أنت جائع؟ وهل تعتقد أن فأر صغير مثلى سيسد جوعك؟ |
| Kızıl Şapkalılar anıt duvarından fotoğrafları kaldırdıkları zaman bazen bir fare onları bulup bana getirir. | Open Subtitles | عندما قام القبعات الحمر بأزالة الصور من النصب التذكاري للجدار, بعض الأحيان هناك فأر صغير يجدهم ويحضرهم ألي |
| Kızıl Şapkalılar anıt duvarından fotoğrafları kaldırdıkları zaman bazen bir fare onları bulup bana getirir. | Open Subtitles | عندما قام القبعات الحمر بأزالة الصور من النصب التذكاري للجدار، بعض الأحيان هناك فأر صغير يجدهم ويحضرهم ألي |
| Yavru bir fare alıyorsun, çok küçük, ve çükünün deliğine bir peynir parçası koyuyorsun. | Open Subtitles | انت حصلت على فأر صغير .... وانت وانت ضع قطعة الجبن هنا حتى تدخل |
| Yavru bir fare alıyorsun, çok küçük, ve çükünün deliğine bir peynir parçası koyuyorsun. | Open Subtitles | انت حصلت على فأر صغير .... وانت وانت ضع قطعة الجبن هنا حتى تدخل |
| Yardım ettiğim kibar bir fare. | Open Subtitles | فأر صغير سوف يساعدنى |
| Sadece bir fare anne. | Open Subtitles | إنه فأر صغير يا أمى |
| Konuşan küçük bir fare mi var? | Open Subtitles | هناك فأر صغير يتكلم |
| Tüm bunlar küçük bir fare yüzünden olmuş. | Open Subtitles | أظن كُل هذا بسبب فأر صغير. |