| Kelimelerini bu şekilde aynen alacağım. Kitabı henüz okumadım da. | Open Subtitles | سأكون مقتنعة بكلامك عن الكتاب, فأنا لم أقرأه |
| Merkeze inip iş bakmayı düşünüyordum oralara gitmedim henüz. | Open Subtitles | إعتقد بأني سأهبط إلى الربع لأبحث عن شغل ما هناك فأنا لم أبحث هناك بعد |
| - Tavan bölmelerini henüz kontrol etmedim. | Open Subtitles | و استطيع ان اداوم على البحث فأنا لم اتفحص الغرف العلوية لقد تم التحقق منهم |
| Senin meşhur von Bohm'unun yemeğine, hizmetlisiyle tanışmak için gitmedim. | Open Subtitles | فأنا لم أذهب الى حفلة العشاء التي أقامها سيدك فون بوم لكي أقابل مدبرة منزله |
| Oraya daha önce hiç gitmedim. | Open Subtitles | لا ، فأنا لم أذهب لهناك قط من قبل |
| Açıkçası, okumaya henüz fırsatım olmadı ama yapılacaklar listemin en üst sırasında. | Open Subtitles | فى الحقيقة فأنا لم اجد فرصة لقرأتة ولكنة سوف يكون على قمة اولوياتى |
| Kurt sürüsüne resmi davetimi henüz almadım ve yeni aşkının peşine düşersem, muhtemelen asla alamayacam da. | Open Subtitles | فأنا لم أحظى بدعوة رسمية للإِنضمام إِلَى مجموعتكم فاذا ما لاحقت الشاب الجديد فلن أحظى بهذا قط |
| Daha önce de dediğim gibi henüz kararımı vermedim. | Open Subtitles | كما قلتُ سابقًا، فأنا لم أقرّر ما يحمله ليّ المستقبل |
| Daha önce de dediğim gibi henüz kararımı vermedim. | Open Subtitles | كما قلتُ سابقًا، فأنا لم أقرّر ما يحمله ليّ المستقبل |
| Daha önce de dediğim gibi henüz kararımı vermedim. | Open Subtitles | كما قلتُ سابقًا، فأنا لم أقرّر ما يحمله ليّ المستقبل |
| henüz daha güzel bir gün görmedim. | Open Subtitles | لا يمكنكٍ سؤالي , فأنا لم اره بعد |
| Ona beklemesini söyleyin. henüz burada işim bitmedi... | Open Subtitles | أخبريه أن ينتظر فقط ...فأنا لم أنتهي من عملي هنا بعد |
| Eğer oralarda bir yerde bir uzaylı varsa bu henüz onu öldürmediğimdendir. | Open Subtitles | اعتبروني مغروراً، لكن إن كان هناك مخلوقاً فضائياً أعجز عن قتله، فأنا لم ألتق به وأقتله بعد. لكني لا أستطيع فعل ذلك وحدي. |
| Ad takmaya hiç gerek yok. Ben henüz sana ad takmadım. | Open Subtitles | لم يكن هناك داعي للشتائم فأنا لم أشتمك |
| Tabii ki eminim dostum. Ben köpek parkına hiç gitmedim. | Open Subtitles | أنا واثق يا رجل فأنا لم اذهب الي "منتزة الكلاب" من قبل |
| Cihat için falan gitmedim. | Open Subtitles | فأنا لم أذهب هناك للجهاد |
| Üniversiteye gitmedim. | Open Subtitles | فأنا لم ادخل الجامعة |
| Bu yaz Texas'a gidebilir miyiz? Daha önce hiç gitmedim. | Open Subtitles | فأنا لم أذهب إلى (تكساس) من قبل |
| - Bilmem. gitmedim. | Open Subtitles | ) - لا أعرف, فأنا لم أذهب - |