| İşte orada. Hemen geçmem gerek. Kusura bakma.sen fazla büyüksün. | Open Subtitles | هاهو، أنا ببساطة يجب أن أعبر آسف، فأنت كبيرة جداً |
| sen kralsın... dahası benim oğlum değilsin... ben de senin baban değilim. | Open Subtitles | فأنت ملك أكثر من هذا انت لست ابني و انا لست أباك |
| Sana acıyorum Rohleder. Sonuna kadar savaş, sen zaten ölmüşsün. | Open Subtitles | أنا مشفق عليك روليدر قاتل حتى النهاية فأنت ميت بالفعل |
| Böylesine mühim bir şeyde beni yarı yolda bırakırsan, bir hiçsin demektir! | Open Subtitles | إذا يمكنك التراجع عن أمر بهذه الأهمية فأنت لا شيء على الإطلاق |
| Herhalde senin en büyük hayranın benim. Dünyanın en akıllı davulcusu sensin. | Open Subtitles | لربما أنا من أكبر المعجبين بك فأنت أوسم لاعب درامز في العالم |
| En azından şu takayı susturabilirsin. sen başbelası bir komşusun. | Open Subtitles | على الأقل أطفئ محرك الدراجة فأنت تسبب الإزعاج لسكان الحيء |
| senin için söylemesi kolay. sen evli değilsin kimle istersen seks yapabilirsin. | Open Subtitles | هذا سهل عليك فأنت لست متزوجة يمكنك مماررسة الجنس مع من تشائين |
| Bütün bu şeylerin dışında, sanırım sen iyi bir çocuksun. | Open Subtitles | أعتقد أن بغض النظر عن طِباعك , فأنت رجُل جيِد |
| Eğer ağabeyin yanlış bir şey yapıyorsa onu sadece sen durdurabilirsin. | Open Subtitles | لو كان أخيك يقوم بعمل سيئ فأنت الوحيد الذي يستطيع إيقافة |
| Böyle şeyleri fark etmelisin! Her şeye rağmen sen bir ninjasın. | Open Subtitles | يجب أن تدرك أشياء مثل هذه , فأنت ننجا في النهاية |
| sen de biliyorsun ki insanlar özel eşyalarının ortaya dökülmesinden hoşlanmazlar. | Open Subtitles | فأنت تعرفين كيف أن الناس لا يحبون لأن تكشف أسرارهم الخاصة |
| Zengin olduğunda, sen pozisyonunu ele geçiremezsin... pozisyonun seni ele geçirir. | Open Subtitles | عندما تكون غنياً فأنت لا تملك ممتلكاتك ممتلكاتك هي من تملكك |
| sen, rock grubunun baş solistisin... bense lise takımının futbol koçuyum. | Open Subtitles | فأنت المغني الرئيسي لإحدى الفرق وأنا مدرب كرة في المدرسة الثانوية |
| Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Eğer bildiğinizi sanıyorsanız, tahmin ettiğim kadar akıllı değilsiniz demektir. | Open Subtitles | لا تعلمين شيئاً، لو كنت تظنين غير ذلك، فأنت لست بالذكاء الذي ظننته |
| - Olmak zorundasın. Onların elindeki tek zaman Efendisi sensin. | Open Subtitles | يتحتم أن تكون من يحتاجونه، فأنت الشخص الوحيد الذي لديهم |
| siz bunu istemiyorsanız, karar sizin. Ama kimse sizin yerinize geçmeye çalışmıyor, efendim. | Open Subtitles | إذا لم ترغب بذلك فأنت صاحب الكلمة الأولى, ولا يستطيع أحد أن يجادلك |
| Hayır! Demek ki, bu durumda O atışları kimin yapmış olabileceğini bilemezdin. | Open Subtitles | إذن فأنت لا تستطيع أن تعرف بأية حال .من أطلق العيارات الناريه |
| Yani bunun sizin için bir ilk olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | و بالتالى فأنت تخبرينى أن هذه كانت المره الأولى ؟ |
| Hayatın işinle geçiyor. Bazen para alıyor, bazen de alamıyorsun. | Open Subtitles | فأنت تعيش غارقاً في عملك و تقبضُ حيناً وحيناً لا |
| O zaman da her şeyden habersiz oluyorsun, çünkü bu şekilde yetiştirilmişsin. | Open Subtitles | لذا فأنت لا تسألين عن معنى الأشياء، لأنك تربيت على ألا تفعلي |
| Gerfaut! beni reddedemezsiniz! Aksi takdirde başınıza ne geleceğini biliyorsunuz! | Open Subtitles | جيرفو، لا يمكنك الرفض وإلا فأنت تعرف ما الذي ينتظرك |
| Yıldırım düşerken arabada neden güvende olursun - tekerlekler tarafından izole edilmiş olursun. | Open Subtitles | لهذا أنت بأمان في السيارة أثناء عاصفة البرق فأنت معزول بواسطة الإطارات المطاطية |
| İdamın son dakika tehiri için çok fazla ümidin yok anlaşılan. | Open Subtitles | فأنت لست متفائلاً أن يصدر أمرٌ بالعفو عنيّ في آخر لحظة. |
| Artık ele geçirdiğimize göre senin ve kızın önemi kalmadı. | Open Subtitles | والآن بما أننا حصلنا عليها فأنت والفتاه سيتم التخلص منكم |
| O halde en üst seviyede bile kurtlar sofrası olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً فأنت تعرف أنه حتى في أعلى المستويات فالكلاب تأكل بعضها |