| sabah erkenden demlemesi gereken çay ile kahvaltı servisi var. | Open Subtitles | ستتولى شاى فترة الصباح الباكر و صوانى الإفطار |
| Bütün sabah senin paketlerini dağıttım. | Open Subtitles | كنت أتصل على جهاز النداء طوال فترة الصباح |
| Bütün sabah homurdandı durdu. | Open Subtitles | نعم في الحقيقة كانت تدور في فترة الصباح بإكتأب |
| Bütün sabah Arizona Flagstaff polisiyle telefondaydım. | Open Subtitles | لقد كنت على الهاتف مع المحققين الداخليين في شرطة أريزونا طوال فترة الصباح |
| Unutma,Shane bütün sabah Bergman davası için mahkemede olacak. | Open Subtitles | تذكري بأن شاين في المحكمة في قضية رجل الثلج طوال فترة الصباح |
| Çünkü bütün sabah onlarla telefondaydım... ve onlardan dosya almak azı dişini çektirmek gibi. | Open Subtitles | لن يكون الأمر هينا لأنني كنت أكلمهم عبر الهاتف طوال فترة الصباح و الحصول على الملفات منهم كان صعبا للغاية |
| Bütün sabah pudingden konuştunuz, inanılır bir tehdidi gözardı mı ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل قضيتم طوال فترة الصباح تتحدثون عن حلوى البودينج وتتجاهلون تهديداً حقيقياً؟ |
| Ama artık lanet olası sabah değil, değil mi? | Open Subtitles | و لكن نحن لسنا في فترة الصباح, اليس كذلك ؟ |
| Tüm sabah müşterileri Denise'i istiyor zaten! | Open Subtitles | طوال فترة الصباح الزبائن كانوا يطلبون دينيس |
| Her sabah biri arayana kadar saçma sapan şeylerle mi uğraşayım? | Open Subtitles | ماذا سأفعل، هل سأنام طوال فترة الصباح وأقم علاقات حميميّة حتى يرنّ الهاتف؟ |
| Bütün sabah hastanede onun yanındayım. Yarın taburcu edecekler. | Open Subtitles | قضيت معه فترة الصباح بالمستشفى، سيُسرحونه غدًا. |
| Bütün sabah boyunca şu manyak çalışanla uğraşmış. | Open Subtitles | لقد كان يتعامل مع ذلك المُوظف المجنون طوال فترة الصباح. |
| Bu sabah tam uçuşa geçtim. | Open Subtitles | لقد انتشيت تماماً طوال فترة الصباح |
| Bunu söylemek için bütün sabah bekledin öyle mi yani! | Open Subtitles | إنتظرت كل فترة الصباح لتخبرني بذلك |
| Midem bulanıyor ve tüm sabah başım ağrıdı. | Open Subtitles | اشعر بالغثيان والصداع طول فترة الصباح |
| Bu sabah tamamen doluyuz. | Open Subtitles | فترة الصباح كلها ممتلئة تماماً. |
| Bütün sabah dışarıda olacağız. | Open Subtitles | . سنغيب معظم فترة الصباح |
| - Merhaba Francine. - Bütün sabah sana ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | كنت أتصل بك طيلة فترة الصباح |
| sabah mide bulantısı dışında çok iyiyim. | Open Subtitles | عندي غثيان فترة الصباح فقط |
| Tüm sabah boyunca araba kullandım. | Open Subtitles | و كنت أقدو طوال فترة الصباح |