| Bunlardan birinin çok çok uzak bir galakside olmuş olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | هل هناك فرصة أن تكون هذة الحادثة في مجرة بعيدة جدا جدا من هنا؟ |
| Kolunu ıskalayıp suratına yumruk atmış olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | هل هناكَ أي فرصة أن تكون قد حرّكت ذراعك وضربتها في وجهها؟ |
| Cesetlerden birinin hâlâ orada olma ihtimali var. | Open Subtitles | هناك فرصة أن تكون احدى الجثث لم تحرق بعد |
| Onun tek kurtarıcısı ve beyaz atlı prensi olma şansını gördün. | Open Subtitles | لقد رأيت فرصة أن تكون منقذها الوحيد، فارسها ذو الدرع المضيء. |
| Ne zamandan beri ilgi odağı olma şansını kaçırıyor? | Open Subtitles | منذ متى وهي تفوّت فرصة أن تكون محلّ الإهتمام؟ |
| Al sana tekrar polis olma fırsatı. | Open Subtitles | لآن هذه فرصة أن تكون شرطي مرة أخرى. |
| Daha büyük bir şeyin parçası olma fırsatı. | Open Subtitles | وهي فرصة أن تكون جزءا من شيء أكبر |
| Toplumumuzda aksaklıklar olabilir — aslında, büyük bir aksaklığın olma ihtimali yüzde 50. | TED | قد تكون هناك نكسات لمجتمعنا - بالحقيقة فرصة أن تكون هذه النكسات حادة هي 50%. |
| Hala hayatta olma ihtimali var. | Open Subtitles | هناك فرصة أن تكون على قيد الحياة |
| Onun Jake olma ihtimali var. | Open Subtitles | نظن أنه توجد فرصة أن تكون جثة (جيك) |
| Sen de Bo'yu yakalayan kahraman olma şansını kaybedersin. | Open Subtitles | و أنت ستخسر ... فرصة أن تكون البطل (الذي قبض على (بو |