"فرصة مثالية" - Traduction Arabe en Turc

    • mükemmel bir fırsat
        
    • harika bir fırsat
        
    • mükemmel bir fırsattı
        
    Sizin davetiniz, Majestelerinin hükümetinin olaya dahil olması için mükemmel bir fırsat. Open Subtitles دعوتك فرصة مثالية لحكومة جلالتها لكي لتنخرط في الأمور
    Sizin davetiniz, Majestelerinin hükümetinin olaya dahil olması için mükemmel bir fırsat. Open Subtitles ودعوتك تُعدّ فرصة مثالية لإشراك حكومة جلالة الملكة في الأمر
    Parti gizlice girip onları kurtarmak için mükemmel bir fırsat olabilir. Open Subtitles يمكن للحفلة أن تكون فرصة مثالية للإقتحام و إنقاذهم
    Ki tecavüz etmek için harika bir fırsat olabilirdi ama etmediler. Open Subtitles مما قد يشكل فرصة مثالية ليقوموا بأعتداء جنسى لكنهم لا يفعلوا
    - Bu harika bir fırsat. - Neden kendi meselelerine kafa yormuyorsun? Open Subtitles انها فرصة مثالية لماذا لا تهتم بشأنك فقط ؟
    Bu birlikte biraz vakit geçirmemiz için mükemmel bir fırsattı. Open Subtitles وكانت هذه فرصة مثالية بالنسبة لنا لقضاء بعض الوقت معا.
    Para kazanmak için mükemmel bir fırsat. Open Subtitles إنّها فرصة مثالية لنا لكسب المال.
    Bu onu öldürmek için mükemmel bir fırsat. Open Subtitles ستكون فرصة مثالية للقيام باغتياله
    Bunu değiştirmek için mükemmel bir fırsat bu bence. Open Subtitles أعتقد أن هذة فرصة مثالية لتغيير ذلك
    Bunu değiştirmek için mükemmel bir fırsat bu bence. Open Subtitles أعتقد أن هذة فرصة مثالية لتغيير ذلك
    Deneme için mükemmel bir fırsat. Open Subtitles فرصة مثالية للأختبار
    Bu mükemmel bir fırsat. Geliyorsun. - Gelmeni istiyorum. Open Subtitles هذه فرصة مثالية انت ستأتي
    Pusuya düşürmek için mükemmel bir fırsat. Open Subtitles فرصة مثالية للهجوم
    Dylan ve Emily danstayken eski bir dost ile arayı kapatmak için harika bir fırsat olduğunu sanmıştım. Open Subtitles اعتقد مع ديلان وايملي في الحفلة انها فرصة مثالية للخروج ولقاء صديق قديم
    Çocukları bu zehirli çevreden uzaklaştırmak için harika bir fırsat. Open Subtitles إنها فرصة مثالية لإخراج الإطفال من هذه البيئة السامة.
    Tamam işte, bu da intikam almak için harika bir fırsat değil mi? Open Subtitles حسنا، لذلك ثم وهذا هو فرصة مثالية لالاسترداد، أليس كذلك؟
    Süslü bir şey değil... ama diğer komşularla tanışmak için... harika bir fırsat. Open Subtitles أوه، لا شيء فاخر ولكنها ستكون فرصة مثالية للقاء بعض الجيران الآخرين
    Onlarla tanışman için harika bir fırsat. Perşembe 11'de. Open Subtitles وستكون فرصة مثالية لك لمقابلتهما.
    Evet, ben de. Nişanlanma, mükemmel bir fırsattı. Open Subtitles أجل , وأنا أيضاً وكان إرتباطكِ فرصة مثالية لتعارفنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus