| grubun bugün derslerden sonra dans partisi için seçmelere katılacak. | Open Subtitles | فرقتك فى الجدول للأداء الراقص بعد المدرسة اليوم. |
| -Senin grubun 2 sent bile kazanamadı - Patty, hadi, bunun üzerindeyim | Open Subtitles | فرقتك لم تجني سنتان باتي, هيا أنا على هذا |
| John, grubun doğru dürüst çalmayı bilmeyen iki motor tamircisi. | Open Subtitles | فرقتك عبارة عن ميكانيكيين لا يعرفا العزف |
| En sevdiğiniz grup müzik çalmada harika ancak organize olmada o kadar değil. | TED | فرقتك المفضلة رائعة في الغناء ولكنها ليست رائعة في التنظيم، |
| Ben menajerim, seni ve grubunu temsil etmek isterim. | Open Subtitles | حسناً, أنا مديره و يسرني أن اُمَثلُك أنت و فرقتك |
| Cuma geceleri grubunla konsere çıktıktan sonra ertesi sabah burada olabilecek misin? | Open Subtitles | وأنت جوني يمكنك أن تفعل ذلك صباح السبت بعد العزف مع فرقتك ليلة الجمعة؟ |
| Milletin taklitçi 2. sınıf bir grubu görmemesini sağlıyoruz. | Open Subtitles | تأكدوا ان لا أحد يريد رؤية فرقتك الفاشلة |
| Üzülüyorsun, çünkü bu yetenek senin grubundan ayrıldı. | Open Subtitles | أنت مستاء فحسب لأن صاحبة الموهبة قد تركت فرقتك |
| Yine de duyduğum en şeytani, en vahşi müzik. grubun inanılmaz! | Open Subtitles | هذه الموسيقى هي الأكثر شراً ووحشية قد سمعتها، فرقتك مدهشه |
| Andrew ve benim birkaç müzik aletimiz var, senin grubun olabiliriz. | Open Subtitles | لدينا مجموعة من الادوات، نستطيع ان نكون فرقتك. |
| Hayır, tam tersi. grubun berbattı. Joel bir dâhi. | Open Subtitles | لا انه العكس تماماً فرقتك كانت سيئه جويل عبقري أنتظر لا أعلم ما أنت غاضبه منه بشده |
| Dans takımımın grubun kadar önemli olmadığını düşündüğünü biliyorum ama bütün yaz sen turnedeyken yapacak bir şeyim olmalı. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تعتقد أن فريق رقصي بمثل أهمية فرقتك ولكن يتوجب عليّ فعل شيء طوال الصيف خلال ذهابك لجولة |
| Görebildiğim kadarıyla ufak grubun bensiz pek işe yaramaz. | Open Subtitles | مما أراه فأن فرقتك الضعيفة لن تفعل حسنا بدوني |
| Peki en çok sevdiğiniz grubun adı ne? | Open Subtitles | حسناً ، ما هي فرقتك الموسيقية المُفضلة إذن ؟ |
| Geçen sene gibi, grubun bisküvi satıyor mu? | Open Subtitles | هل ستبيع فرقتك الكعك هذه السنة أيضاً؟ |
| Bu neden sizin Glee'yi bırakıp, grup kurmanızdan farklı ki? | Open Subtitles | كيف يكون هذا مختلفاً مثل عندما أستقلت أنت عن نادي غلي من أجل فرقتك ؟ |
| Evet sanki en sevdiğin grup sonradan popüler oluyor gibi. | Open Subtitles | نعم , انه مثل عندما فرقتك المفضله مشهوره |
| En sevdiğin grup şehre geldiğinde bunu hatırlayacağım ve her hasta olduğunda sana çorba getireceğim. | Open Subtitles | سوف أتذكر عندما تأتي فرقتك المفضلة للمدينة ودائماً سأحضر لك الحساء وأنت مريض |
| Var ya, gruptan ayrılıyorum! Aptal grubunu geri alabilirsin. | Open Subtitles | أوَتعرفين، أنا مستقيل بإمكانك استعادة فرقتك الغبيّة |
| Moo Kyul grubunla yapmak istiyorsun bunu düşünmeye ne dersin? | Open Subtitles | الم تكن تريد انضمام فرقتك ؟ لماذا لاتفكر بالامر قليلا ؟ |
| Sevgili müzik grubu liderinle tam bir macera yaşıyordun. | Open Subtitles | لقد قمت بمغامرة فعلاً مع زعيم فرقتك الأنيق؟ |
| Üzülüyorsun, çünkü bu yetenek grubundan ayrıldı. | Open Subtitles | أنت مستاء فقط لأن الموهوبة تركت فرقتك |
| Yani diyorsun ki benim Mangam, senin Mangan? | Open Subtitles | إذاً عندما قلت أنها فرقتي تقصد بأنها فرقتك ؟ |
| Yani, eğer hâlâ Grubuna katılmamı istiyorsan şey... | Open Subtitles | لذا اذا كنت لا تزال تود مني الانضمام الى فرقتك |
| Muddy, artık senin grubunda çalışmak istemiyorum. | Open Subtitles | مادي), لا أعتقد أنني أريد) أن أكون في فرقتك بعد الآن |
| Kutlama orkestranız tek bir tubadan oluşuyor maalesef. | Open Subtitles | أخشى أنها فرقتك الإحتفالية. تتكون عازف بوق إنفرادي. |