| Eğer Royce ile savaşa girecekse mermiye ihtiyacı olacak değil mi? | Open Subtitles | إذا كان يعتزم الترِشح لمنصبه فسيحتاج للذخيرة ، صحيح ؟ |
| İşler orada iyi gitmezse, biraz desteğe ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | اذا لم تسير الامور بشكل جيدا هناك, فسيحتاج الى المساعدة |
| İşler orada iyi gitmezse, biraz desteğe ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | اذا لم تسير الامور بشكل جيدا هناك, فسيحتاج الى المساعدة |
| Yakında büyük bir buluş yapamazsak bu insanların bir mucizeye ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | إذا لم نحقق انفراجاً وشيكاً.. فسيحتاج هؤلاء الناس إلى معجزة |
| Eğer tamamiyle tamir olmak istiyorsa, buna ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | لذا إذا أراد عملية اصلاح كاملة لنفسه فسيحتاج هذه المادة |
| Durumlar kötüleşirse şehirdeki insanların güvenebilecekleri birine ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | إن ساء الوضع، فسيحتاج أهل المدينة .أحدًا ينصتون إليه ويمكنهم الوثوق به |
| Evet ama ya başı derde girerse? Yardımımıza ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | أجل، ولكن إن كان في مأزق، فسيحتاج عوننا |
| Evet ama ya başı derde girerse? Yardımımıza ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | أجل، ولكن إن كان في مأزق، فسيحتاج عوننا |
| Haklı bile olsak böbrek nakline ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | حتى لو كنّا على حق فسيحتاج زرع كلية |
| - Eğer öyleyse tıbbi yardıma ihtiyacı olacak, değil mi? | Open Subtitles | -إن كان هذا صحيحا، فسيحتاج عناية طبية، صحيح؟ |
| Solomon, sen Hanson'a ulaş. 20 kadar adama ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | أتصل بــ (هانسون) فسيحتاج الى 20 شخص تقريبا |
| Eğer Dylan denen çocuk... kızımızı öldürdüyse, ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | {\pos(190,240)}قد قتل فتاتنا فسيحتاج إليها |
| Gerçek ne olursa olsun Bernie'nin dualarımıza ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | فسيحتاج (بيرني) إلى صلواتنا |