| En kötü senaryo şu, stafilokok gibi, ki hala ona karşı etkili bir antibiyotik var, basit bir mikrobun mutasyona uğraması. Biz stafilokok'un muhteşem | TED | وأسوء الإحتمالات هي أن جرثومة بسيطة ، مثل المكورات العنقودية ، والتي لدينا لها مضادا حيويا فعالا ، قد تتطور. |
| Ve bu inanılmaz etkili olmuştur; son 30-40 yıldır insanlar bunu yapıyor. | TED | وهذا الأسلوب كان فعالا للغاية؛ خلال ال 30، وال 40 سنة الماضية كان الناس يستخدمون هذه الطريقة. |
| Sayısal çoğunluk etkili bir savunma sistemidir. | Open Subtitles | إن اجتماعهم في قطيع يعتبر فعالا جدا في نظام دفاعهم |
| Söylenecek en etkili şey nedir? | Open Subtitles | ما أكثر شئ وجدتيه فعالا لتقوليه لأنهاء العلاقه؟ |
| Çamur, güneşten korunmak için etkili bir çözüm. | Open Subtitles | الطين يعتبر فعالا للتماسيح كواقي من الشمس |
| Çok etkili bir eyalet savcısıydı, insanlar geri dönmesini istiyor. | Open Subtitles | كان مدعي عام فعالا للغاية والناس يريدون إستعادته |
| Bu çok etkili değil ve aynı şeyi tekrarlamak sağlığa zararlıdır. | Open Subtitles | ذلك لن يكون فعالا استعماله المتكرر ليس جيدا على الصحة |
| Büyüleyici. Tam bir zihinsel engel. Epey etkili. | Open Subtitles | أدهشتني محاولتك لصدي عن الولوج دهنيا الى عقلك كان ذلك فعالا |
| Ama gizlenmek etkili bir silah olabilir. | Open Subtitles | ولكن يُمكن للتنكر ان يكون سلاحا ً فعالا ً |
| Pek etkili olduğu söylenemez ama iyi zamanlardı. | Open Subtitles | ليس فعالا بشكل خاص، ولكن الأوقات الجيدة. |
| Şizofrenikler üzerinde çok iyi etki göstermedi, fakat 30' lu yıllar boyunca ve 40'ların yarısına kadar depresyonun tedavisinde elektrokonvülsif terapinin çok, çok etkili olduğu çok açıktı. | TED | لم تعمل جيدا على المصابين بالفصام، و لكنه كان من الوضح جدا خلال الثلاثينات و منتصف الأربعينات أن العلاج بالتشنجات الكهربية كان فعالا جدا جدا فى علاج الاكتئاب. |
| Gerçekten de çok etkili oldu çünkü varsayımlarımıza inanmayan kişiler kendi varsayımlarını deneyerek nasıl işe yaradığını görebilirler. | TED | وقد كان هذا فعالا حقا، لأن الناس الذين لا يصدقون افتراضاتنا بامكانهم تجربة افتراضاتهم الخاصة لرؤية مذا فعاليتها. الآن هناك مشكلة واضحة، والتي هي، |
| etkili değildi, ama daha ucuzdu. | Open Subtitles | لم يكن ذلك فعالا ً لكنه كان أرخص |
| Bay Fallon'un cazibesini atlattıktan sonra bence onu bayağı etkili bulacaksınız. | Open Subtitles | بمجرد أن تتخطى إعجابك بالسيد "فالون" فأنا متأكد أنك ستجده فعالا فعلا. |
| Terk edilmiş bir tır, çok etkili bir barikat görevi görmektedir. | Open Subtitles | "التخلي عن نصف شاحنة يخلق حاجزا فعالا جدا" |
| Ama numaraların gelmesini engelleyecek kadar etkili değil. | Open Subtitles | لكن ليس فعالا كفاية لمنع استلام الأرقام |
| etkili olmak istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريد أن تكون فعالا ؟ |
| Artık görevinde etkili olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | اظن انك لم تعد فعالا في موقعك |
| Aslında Dr. Mallard, ensesinden yaparsanız daha etkili olur. | Open Subtitles | في الواقع يا د. (مالارد)، سيكون فعالا أكثر في مؤخرة الرقبة. |
| - İkiniz etkili bir takımsınız. | Open Subtitles | -أنتما تكوّنان فريقا فعالا |