| Onlara anlat, sadece yapmam gerekeni yaptım, ne yapmam söylendiyse. | Open Subtitles | ، أخبريهم بأنني فعلت ما يجب أن أفعله . ما أُمرت أن أفعله |
| Korkarım, Halkım adına yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | انا أخشى, بانى قد فعلت ما يجب على عمله لشعبى |
| Evet. Ama ben sadece oğlumu kurtarmak için yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | أجل ، لكنني فعلت ما يجب عليّ فعله لإنقاذ ابني |
| Bir yakınını kurtarmak için yapman gerekeni yaptın. | Open Subtitles | انت فعلت ما يجب عليك فعله لكى تنقذ شخص مقرب اليك |
| - Yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. Bu kadar mütevazi olma. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يجب فعله - لا تكن متواضعاً - |
| Hayır, demek istediğim, yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لا. أنا أقصد, لقد فعلت ما يجب أن أقوم به. |
| İyi bir iş arkadaşının yapması gerekeni yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما يجب على أي زميل عمل أن يفعله |
| Ben de yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | وأنا فعلت ما يجب على فعله |
| Seni bulmam için gerekeni yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما يجب فعله لاجدك |
| Yapmam gerekeni yaptım ve şu anda en son istediğim şey, beni yargılaman, Betty. | Open Subtitles | فعلت ما يجب فعله ولا أريد انتقادك الآن، حسناً (بيتي)! ؟ |
| Yapılması gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يجب فعله |
| Yapmam gerekeni yaptım ben. | Open Subtitles | فعلت ما يجب فعله |
| Ben de yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | و فعلت ما يجب عليّ فعله |
| - Yapmam gerekeni yaptım. - Beni terk ettin. | Open Subtitles | فعلت ما يجب علي فعله - لقد هجرتيني - |
| O yüzden yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لذا فعلت ما يجب علي فعله |
| Yapmam gerekeni yaptım. Sen de yapacaksın. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يجب علي وأنت كذلك |
| - Yapılması gerekeni yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما يجب فعله |
| Anlıyorum. Sen yapman gerekeni yaptın. | Open Subtitles | أنا اعرف لقد فعلت ما يجب عليك فعله أنا أتفهم |
| Bak, yapman gerekeni yaptın, değil mi? | Open Subtitles | أنظر، فعلت ما يجب فعله، أليس كذلك؟ |
| Müşterim için yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | ! لقد فعلت ما يجب أن أفعله لصالح موكلي لقد اتخذت قرارًا صعبًا |
| Yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يجب علي فعله |