| Seni bir kere kaybettim, bir daha olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد فقدتك مرة لا اريد لذلك ان يحصل مرة اخرى |
| Çünkü seni daha yeni kaybettim. Tekrar seni kaybedebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | والسبب انني فقدتك للتو ولا اريد حقا ان افقدك مجدداً |
| lvy, seni sonsuza dek kaybettim sandım.Neden kaçtın? | Open Subtitles | أيفي ، ظننت أني فقدتك للأبد لماذا هربتِ ؟ |
| - Seni kaybettiğimi sandım. - Eğlenmene bak. | Open Subtitles | ـ الحمد لله، إعتقدت أننى فقدتك ـ تمتع بها |
| - Seni kaybettiğimi sandım. - Eğlenmene bak. | Open Subtitles | ـ الحمد لله، إعتقدت أننى فقدتك ـ تمتع بها |
| O nesne sınırdan girdikten sonra seni kaybettim. | Open Subtitles | هل أنت بخير؟ إعتقدت أني قد فقدتك عندما عبرت الحدود |
| Bir kitaba kaydedilmiş olan tüm mirasımızı kaybettim. Nesilden nesile aktarılıyordu. | Open Subtitles | فقدتك تركته التي دوّنت بكتاب انتقل من جيل لجيل. |
| O düşman aracı sınırı geçti ve sonra seni kaybettim. | Open Subtitles | ذاك الشيء الذي ظهر فجأة عند الحدود ظننت حينها أني فقدتك |
| Seni karanlığa karşı, zayıflığa karşı ve en sonunda da ölüme karşı kaybettim. | Open Subtitles | فقدتك بسبب القتام .. بسبب الضعف ، و أخيرا بسبب الموت |
| - Düşünce razı olmama tekrar kaybettim. Iyi misin? | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنى فقدتك مره ثانيه.هل أنت بخير? |
| Seni ilk babam karantinaya yolladığında kaybettim sonra seni hapis dünyasından geri getirdik sonra seni tekrar diğer ailene kaybettim ve şimdi de ölüme kaybediyorum. | Open Subtitles | فقدتك أوّل مرّة لمّا أرسلك أبي لمصحّ علاج السلّ ثم أعدناك من العالم السجنيّ، ثم خسرتك ثانيةً أمام أسرتك الأخرى وإنّي الآن أخسرك أمام الموت. |
| Seni gerçekten kaybettiğimi düşünmek sana söylediğim her şeyden ötürü pişmanlık duymama sebep oluyor. | Open Subtitles | فكرة انني فقدتك حقاً جعلتني أندم على كل الأشياء السيئة التي قلتها لكِ |
| Sınırı geçtikten sonra seni kaybettiğimi sandım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك عندما كنت بجوار الحدود بأني فقدتك |
| Seni kaybettiğimi sandığım için perişan olmuştum. | Open Subtitles | كنت في حالة من الفوضى، 'السبب ظننت أنني فقدتك |
| Seni sonsuza dek kaybettiğimi sanmıştım, küçük Lotus'um. | Open Subtitles | لقد ظننت أني فقدتك للأبد يا زهرة اللوتس الصغيرة |
| -Seni kaybettiğimi hatırlıyorum. -Zaman doldu. | Open Subtitles | أتذكّر عندما فقدتك أنت الوقت أنتهى |
| -Seni kaybettiğimi hatırlıyorum. -Zaman doldu. | Open Subtitles | أتذكّر عندما فقدتك أنت الوقت أنتهى |
| Şayet, seni kaybedersem hayatımın sona ereceğini. | Open Subtitles | كنت أفكر بأني إذا فقدتك ثانيةً, ستكون حياتي بلا معنى |
| Seni kaybettiğim ve biraz yemek bulduğum zaman teşekkür edeceğim. | Open Subtitles | سأقول شكراً لك اذا فقدتك و وجدت بعض الطعام |
| Ya bugün yaralansaydın ve ve seni kaybetseydim? | Open Subtitles | ماذا كان ليحدث اليوم إذا كُنتِ قد تعرضتي للإصابة إذا فقدتك ؟ |
| Seni bir kez neredeyse kaybediyordum, bir daha olmasına izin vermem. | Open Subtitles | أنا قادمة معك، أنا فقدتك مرة ولن أسمح بأن أفقدك مرة أخرى. |
| Bugünü çoğunlukla seni tekrar kaybedeceğimi düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت مُعظم اليوم أفكر في أنني فقدتك مُجدداً |
| Belki de seni çoktan kaybettiğini düşündüğü için seninle konuşmamıştır. | Open Subtitles | ربما لا تستطيع التحدث معك، لأنّها تظن أنّها فقدتك بالفعل |
| Seni kaybettiğimde çok sarsılmamıştım. | Open Subtitles | كان أمر سيء جدا علي عندما فقدتك |