| oğlunu kaybetti. | Open Subtitles | وقالت انها فقدت ابنها. |
| - oğlunu kaybetti. | Open Subtitles | - لقد فقدت ابنها |
| O oğlunu kaybetti, Harper. | Open Subtitles | لقد فقدت ابنها يا (هاربر) |
| 5 sene boyunca her gün oğlunu kaybetmiş bir anne olarak uyandım. | Open Subtitles | رُحت أستيقظ يوميًّا خلال 5 سنين بصفتي الأم التي فقدت ابنها. |
| İçlerinden biri, oğlunu kaybetmiş bir kadın son on aydır yas tutanlar için destek gruplarına katılıyormuş. | Open Subtitles | ،واحدة منهم، أمرأة فقدت ابنها كانت تحضر مجموعة ارشادية لفقدان الاشخاص منذ العشرة أشهر الماضية |
| Ve bir gün oraya gittiğimde Çocuğunu kaybetmiş bir kadın yavru fok balığı şeklindeki bir robotla konuşuyordu. | TED | وفي يوم ما أتيت و كانت هناك امرأة فقدت ابنها تتكلم إلى إنسان آلي كان على شكل صغير فقمة. |
| Çocuğunu kaybetmiş bir anne o. | Open Subtitles | إنها أم فقدت ابنها... |
| - Altı. Palatine de oğlunu kaybetti. | Open Subtitles | -بلاتيان) فقدت ابنها ايضاً) |
| ...oğlunu kaybetti. | Open Subtitles | فقدت ابنها . . |
| - O, oğlunu kaybetmiş yaşlı bir kadın. | Open Subtitles | -إنها سيدة عجوز فقدت ابنها |
| Çocuğunu kaybetmiş. | Open Subtitles | فقدت ابنها, |