Sonra bir gün arkadaşım işini kaybetti ben arkadaşımı, gerçekten iyi bir adamı kaybettim. | Open Subtitles | وفي أحد الأيام صديقي فقد عمله و أنا فقدت صديق كان رجلاً طيب |
- Babam işini kaybetti. Para lâzım. | Open Subtitles | أبّي, فقد عمله أنا فقط أحتاج إلى بعض المال |
Sadece işini kaybetti. Ölmüyor ki. Yeni bir iş araması lazım. | Open Subtitles | إنّه لا يحتضر ، لقد فقد عمله ، عليه العثور على آخر |
Ve sonra işini kaybetti. Şirketi battı. | Open Subtitles | وبعد ذلك فقد عمله وأفلست شركته |
Joe Kraus kaybolduğu gün işini kaybetmiş. | Open Subtitles | جو كراوس فقد عمله في نفس اليوم الذي اختفى به |
- Hayır. Oradaki işini kaybetti, geri döndü. | Open Subtitles | لا، لقد فقد عمله هناك، لذلك رجع |
Büyük bunalımda işini kaybetti. | Open Subtitles | فقد عمله أثناء الكساد |
Kocam işini kaybetti. | Open Subtitles | زوجي للتو فقد عمله |
On sekiz ay önce, işini kaybetti. | Open Subtitles | قبل 18 شهراً، فقد عمله |
İşini kaybetti. | Open Subtitles | فقد عمله |
Tom işini kaybetti. Bunu ödersek iflas ederiz. | Open Subtitles | توم) فقد عمله , هذا سيفلسنا) |
Bobby, sen "işini kaybetmiş ama hala çantasını takan" Ken bebeğisin. | Open Subtitles | بوبي أنت " فقد عمله " لكن لازال يتسكع بحقيبة العمل |
Yakın zamanda işini kaybetmiş, o yüzden vücut parçası satıyor. | Open Subtitles | احتمال انه فقد عمله مؤخرا وهذا هو السبب في بيعه الاجزاء |
İşini kaybetmiş. | Open Subtitles | فقد عمله أثناء الكساد حسنا.. |